Meclis Çalışmaları

07/07/2021

BAYRAKLI BELEDİYE MECLİSİNİN 2021 YILI TEMMUZ AYI TOPLANTISININ 07.07.2021 TARİHLİ II. BİRLEŞİMİNİNE AİT TUTANAK

 

HAZIR BULUNANLAR    :

Belediye  Başkanı                 : Serdar SANDAL.

Üyeler                                    : İsmail SARI - Mehmet TOPTAŞ - İbrahim BALIKÇI - Hulisi BAŞARAN - Yeşim TEKOĞLU - Gamze Gül ÇAMUR -  İrfan ÖNAL - Cindi Can POLAT - Serap KESKİN - İpek KUL - Nilgün ALPASLAN - Osman AKSEKİ - Zehra ONGUN - Gönül GÜNGÖR - Ali UĞUREL -  Emel ARSLAN HÜR - Ertuğrul CİVELEK - Alim ÇANKAYA - Metin UYMA - Mukaddes IŞIN - Şentürk APAYDIN -Kıyasettin AYDEMİR -Şeyhmus BIÇAKÇI - Özgür HIZAL - Abdullah AKTAŞ - Mikail BİLİCİ - Seyfettin ATBAŞ - Ahmet ÖZTEP -  Emre DEMİR -Orhan TEMİZ - Muhammet ŞAHİN.

HAZIR BULUNMAYANLAR:Gökhan KAFALI - Dilek YILDIZ - Osman SAĞLAM - Hayrullah TELLİ - Murat PERVANE - Derviş KABACIK.

I. BAŞKAN TARAFINDAN MECLİSİN AÇILMASI

BAŞKAN-Değerli meclis üyeleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri, değerli konuklar 2021 yılı Temmuz ayı olağan meclis 2’inci oturumu açıyorum, çoğunluğumuz mevcuttur. Meclis gündemine geçmeden önce Fuat Edip’i içine alan 60 hektarlık alanla ilgili çalışmanın son halini meclis üyelerimizle de paylaşalım. Bir eksiğimiz, bir sıkıntımız varsa meclis üyelerimizin de bu konudaki eleştirilerini alalım. Sonra kendi komisyonlarımıza havale edelim. Buyurun Meral Hanım.

Meral CELEP’insunumu 07.07.2021 Meclis II. birleşimi video olarak Belediyemiz Facebook sayfasındayayınlaşmıştır.

BAŞKAN-Evet Meral Hanım’a sunumları için teşekkür ediyoruz. Özgür Bey siz teknik olarak ne istiyorsunuz bizden sunumu mu? Hem bizim gruba, hem AK Parti grubuna, Milliyetçi Hareket Partisinden arkadaşlara sunumun bir örneğini atalım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Efendim? Adalet Mahallesini de atalım. Yapalım öyle atalım. Evet arkadaşlar meclis gündemine geçebiliriz.

II. GEÇMİŞ TOPLANTI TUTANAĞININ OYLANMASI

01.07.2021 tarihli Meclis Tutanağı.

BAŞKAN-Geçmiş toplantı tutanağının oylanması Cindi Bey buyurun.

Cindi Can POLAT-Başkanım toplantı tutanaklarının okunmuş gibi oylanmasını öneriyoruz.

 

 

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- Okunmuş gibi oylanması uygundur Başkanım.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar toplantı tutanağını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.

III. BİRİMLERİN ÖNERGELERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ

1- (SPOR İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ-808) Spor İşleri Müdürlüğü bünyesinde hizmet vermekte olan Bayraklı Yüzme Havuzunun 2021 yılı ücret tarifesinin aylık 100,00TL olarak belirlenmesi hk.

 

BAŞKAN-Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-1’inci maddenin Hukuk Komisyonu, Plan Bütçe Komisyonu ve Gençlik Spor Komisyonuna gitmesini öneriyoruz.

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- İlgili komisyonlara sevki uygundur Başkanım.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar 1 nolu önergenin ilgili komisyonlara havalesinioylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.2.

2- (EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ-3066) Bayraklı ilçesi, Onur Mahallesi, 26M-3A pafta, 26305 ada, 30 nolu parseldeki 7/235 (7,00 m²) Belediyemiz hissesinin 3194 sayılı İmar Kanununun 17. maddesi gereğince diğer hissedarlara hissesi oranında satılıp satılmaması hk.

 

BAŞKAN-Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-2’inci maddenin İmar, Hukuk ve Plan Bütçe Komisyonuna..

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- İlgili komisyonlara sevki uygundur.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar 2 nolu önergenin ilgili komisyonlara havalesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.3.

3- (EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ-3370) Mülkiyeti Belediyemize ait İzmir İli, Bayraklı İlçesi, Yamanlar Mahallesi, 26M-IIID pafta, 36179 ada, 13 parsel üzerinde 2981 sayılı İmar Affı Kanunundan yararlanmış gecekondu bulunan 50,00  m² olan taşınmaz mal, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Nazım İmar Planı Revizyonu ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu çalışmaları İzmir Büyükşehir Belediye Meclisince karara bağlanıncaya kadar, yürürlükte bulunan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının uygulamasına devam edilmesi halinde telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden Bayraklı

 

Belediye Meclisinin 07.11.2018 tarih 506 sayılı kararı ile imar planı ve imar uygulamaları durdurulan alanda kalmakta olup; İzmir İli, Bayraklı İlçesi, Yamanlar Mahallesi, 26M-IIID pafta, 36179 ada, 13 parsel 50,00 m² yüz ölçümlü taşınmaz malın 2942 sayılı yasa hükümlerince tespit edilecek bedelden gecekondu hak sahibine satışı hk.

 

BAŞKAN-Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-3’üncü maddenin İmar, Hukuk ve Plan Bütçe Komisyonlarına gönderilmesini..

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- İlgili komisyonlara sevki uygundur Başkanım.

BAŞKAN-Evet değerli meclis üyeleri3nolu önergenin ilgili komisyonlara havalesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.4.

4- (PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ-1083) Bayraklı Belediye Meclisinin 05.03.2021 tarih, 41 sayılı Kararı ile İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.03.2021 tarih, 05.301 sayılı Kararı ile ilçemizde Mevcut Plandaki Durumu Korunacak Alan(K) sınırları belirlenen ve bu alanlarda yapılacak uygulamalara yönelik iş ve işlemleri belirleyen plan notuna göre yapılan uygulamalarda yaşanılan problemler İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 24.06.2021 tarih, 7476 sayılı yazısı ile bildirilmiş ve söz konusu yazıda bazı hükümlere ilişkin düzenlemeler talep edilmiş olup; bu kapsamda yaşanan sıkıntıları gidermek ve uygulamaları kolaylaştırmak adına Plan ve Proje Müdürlüğünce hazırlanan; Bayraklı İlçe sınırları içinde belirlenmiş olan Mevcut Plandaki Durumu Korunacak Alanlarda(K) yapılacak uygulamalara yönelik iş ve işlemleri belirleyen 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu önerisi hk.

 

BAŞKAN-Arkadaşlar bunun özü şu; aslında bizim  daha önce Büyükşehir Belediyemizin esas ve usuller adı altında geçirdiği plan notunu biliyorsunuz çok kısa bir sürede 8 günde hem meclisimizden hem Büyükşehir’imizden geçti ve uygulamaya girdi. Askıya da çıktıktan sonra uygulamaya girdi fakat odanın bu ilgili plan notlarının Ankara’nın, İstanbul’un ve İzmir’in de içinde olduğu plan notlarını yargıya taşıdığı ile ilgili elimizde bir bilgi var. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç SOYER’le de konuştuk. Böyle bir mağduriyetin yaşanmaması ile ilgili böyle bir plan notunu yedekli bir şekilde tekrar..

 

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Komisyonlara gelecek zaten. Üç aşağı beş yukarı esas ve usulleri içeren ama birkaç değişiklikle geçireceğiz. Yani Büyükşehir dışında Bayraklı’nın plan notu olarak geçecek.

Abdullah AKTAŞ- İtirazların dışında, itirazlara yönelik mi düzenlemeler yapılacak?

 

 

BAŞKAN-Evet yani bir tedbir olarak alıyoruz olur vatandaş işini yapar ileriki süreçte yargı ve yürütmeyi durdurma karar verilirse vatandaşlar mağdur olamasın diye düşündüğümüz bir yöntem.Evet Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-Başkanım 4’üncü madde İmar Komisyonu, Sosyal Konutlar, Kentsel Dönüşüm, Hukuk, Kent Konseyi ve Deprem Afet Komisyonlarına gönderilmesini öneriyoruz.

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- İlgili komisyonlara sevki uygundur Başkanım.

BAŞKAN-Evet 4 nolu önergenin ilgili komisyonlara sevkinioylarınıza sunuyorum. Oybirliğiyle kabul edilmiştir.Bu revizyon planlarıyla ilgili sadece Adalet Mahallesi değil yani şuan Fuat Edip’teki kentsel dönüşüm dışında aynı zamanda Nafiz Gürman’ı, Yamanlar’ı, Onur Mahallesini de içine alan planında son aşamasına geldik aslında Sibel Hanım kısa bir bilgi verir misiniz?

Seyfettin ATBAŞ- Çay Mahalle, Tepekule var Başkanım.

BAŞKAN-Onlarda gelecek. Burayı şey yaparsak burayı ilerleteceğiz.

Sibel ELÇİ (Belediye Başkan Yardımcısı)-Başkanım dün 600 hektarlık alanla ilgili planlar bize teslim edilmişti ama dün plancısını tekrar davet ettik. Bizim uygulamada karşılaşabileceğimiz sorunlar vardı. Bu sorunları kendisine ilettik kendisi bayram sonrasında tekrar bizim eleştirilerimiz doğrultusunda gerekli çalışmaları yapıp yeni hazırladığı öneriyi tekrar bizlerle paylaşacak. Onu da sanırım önümüzdeki ay veya Eylül ayı içinde paylaşabiliriz diye düşünüyoruz.

BAŞKAN-Yani onu aslında meclise sunmadan ham halini yani o düzeltmeyi yaptıktan sonra komisyon üyelerimize verebiliriz.Evet arkadaşlar teşekkür ediyorum.

IV.  İHTİSAS KOMİSYON RAPORLARININ GÖRÜŞÜLMESİ

1- (KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ-499) Bayraklı ilçesi sınırları içerisinde Belediye ve/veya Belediye iştiraklerince açılması planlanan okul öncesi bakım ve eğitim merkezinin eğitim araçları ve mobilyalarının Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Tic. A.Ş İzmir şubesi tarafından şartlı bağış olarak temin edilmesi planlanmak olduğundan, okul öncesi bakım ve eğitim merkezinin mobilyalarının ve eğitim materyallerinin temini şartı ile Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Tic. A.Ş ile Bayraklı Belediyesi arasında protokol imzalanması ve protokolü imzalamaya yetkili kişi olarak Belediye Başkanımız Sayın Serdar SANDAL'ın yetkilendirilmesinin kabulüne ilişkin Plan ve Bütçe, Hukuk, Eğitim Komisyonları ve "Çocuk Hakları, Gençlik ve Spor Komisyonu" (oy birliği) ortak raporu.

 

BAŞKAN-Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-Sayın Başkanım komisyonların oy birliği ile gelmiş komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını öneriyoruz.

 

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- Komisyonlardan geldiği şekliyle oylanması uygundur Başkanım.

BAŞKAN-Evet kıymetli meclis üyeleri önergenin komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.

2- (İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ-4586) Çevre bilincinin yerleştirilmesi, çevre sorunları ile ilgili çalışmaların yapılması, atık yönetimi, çevre, hava ve gürültü kirliliği ile geri kazanım/dönüşüm çalışmaları ile ilgili tüm mevzuata istinaden yapılması gerekli olan yükümlülükler Temizlik İşleri Müdürlüğünce yürütüldüğü, gelinen süreçte yukarıda belirtilen iş ve işlemlere konu faaliyet ve hizmetlerin daha etkin ve verimli yürütülebilmesi için 07/05/2018 tarih ve 436 sayılı Meclis kararı ile kapatılan Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün yeniden açılmasının kabulüne ilişkin Hukuk, Çevre ve Sağlık, Eğitim, Kent Konseyi, Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Komisyonların (oy birliği) ortak raporu.

 

BAŞKAN-Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-Komisyonlardan geldiği şekliyle oylanmasını öneriyoruz.

BAŞKAN-Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ- Komisyonlardan geldiği şekliyle oylanması uygundur Başkanım.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar önergeyi komisyonlardan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.

V. DİLEK VE TEMENNİLER

 

BAŞKAN-Söz almak isteyen arkadaşımız var mı? Yok herhalde.

Abdullah AKTAŞ- Yok var Başkanım var.

BAŞKAN-Buyurun.

Abdullah AKTAŞ- Geçen seferden alacak bir sözümüz var zaten Başkanım, bununla birlikte iki tane oldu. Şimdi..

BAŞKAN-Abdullah Bey başlamadan bence Cindi Bey’le de bir araya gelelim, gelin iki grup başkan vekilimiz grubu olan arkadaşlar ama bu konuşmanın süresi, usulü vesaireleri ile ilgili burada bir düzenlemeye gidelim. Yani söz hakkını eşit verelim. Eşit sürelerde arkadaşlar konuşsun bir düzen içerisinde aranızda şey yaparsanız bizde buna uyalım. Daha sağlıklı bir meclis geçiririz.

Abdullah AKTAŞ- Ama Başkanım konudan konuya da kısalığı uzunluğu değişebilir.

BAŞKAN-Ya işte ortak bir şey bulalım.

 

Abdullah AKTAŞ- Siz programlarınızı meclis göre ayarlayın da esas sıkıntı orada.

BAŞKAN-Efendim.

Abdullah AKTAŞ- Meclise göre saatine göre şeyi ayarlayın daha iyi olur bence.

BAŞKAN-Sayın Grup Başkanvekilim vicdansızlık yapmayın bir defa olmuş bir iş ona da bir hoşgörüyle bakın ya.

Abdullah AKTAŞ- Şimdi aslında serzenişimizin sebebi şu; bazı konuları günde konuşmak lazım yani üzerinden üç beş gün bir hafta geçtikten sonra değil, yani o gün konuşması gereken bazı konuları vardı dolayısıyla o gün tepkimiz onaydı yani, sizin programınız olmasına vesaire değil. Şimdi sosyal medyada ya da basına verdiğiniz demeçlerde, söz verdiklerinizin %40’ını gerçek gerçekleştirdiğinizi belirtmişsiniz. Verdiğiniz şu vaadi şuana kadar biz gün yüzüne çıktığını görmedik.Kapattığınız, sattığınız yada sonlandırdığınız hizmetler dışında şimdi bunlar neler yapmış olduğunuz hizmetler Naz Kafe İzmir Barosuna devrettiniz,önce kafe olarak tahsis ettiniz, sonra restoran ruhsatı verdiniz, ardından alkol alkol ruhsatı vererek Bayraklı halkının kullanımında olan bir yeri sadece baroya özel bir mekan haline getirdiniz şuan ki durumu geldiği nokta bu, ki burasıda olduğu bölgede çok vatandaşın kullandığı, yürüyüş ve spor yaptığı alanlar içinde olan bir yer, rağbet gören bir yerde yani.Aynı şekilde Teras Kafe’ye de aynı yöntemi uygulamaya kalktınız fakat duyarlı CHP, MHP ve AK Partili meclis üyesi arkadaşlarım komisyonda ret kararı vermesiyle bu yanlıştan dönmüş oldu. Kendilerine ayıca teşekkür ederim. Kütüphaneleri kapattınız, geldiğinizde 16 olan kütüphane sayısı şu an 4, gerekçeniz ise; çağın gerisinde kalmış olması, olabilir çağın gerisinde kalmış olabilir. Ama sizin göreviniz kapatmak değil, çağın ilerisine taşımak.Yani daha çok kullanılabilir bir hale getirmek ama siz bunu nedense kapatmak da çare buldunuz. Semt evleri kapattınız, bildiğim kadar şu an çalışmış bir tanem hiçbir mahallede semtevi yok 30 mahallenin tamamımda herhalde daha önce semte vardı, şu an hepsi de kapalı. Düğün salonları kapattınız, halktan şikayet var bahanesiyle Gümüşpala, 75. Yıl, Ümit Boz düğün salonlarını kendi projenize uydurmak kendi projenizi uygulamak amacıyla bunları kapattınız ve vatandaşı da daha pahalı yerlerde düğün yaptırmak zorunda bıraktınız ki, olduğunuz bölgenin dar gelirli vatandaşların olduğunu hiçbir zaman unutmayalım.Basketbol takımını sattınız yakaladığı başarılarla Bayraklı’da adını Türkiye geneli duyuran basketbol kadın, basketbol kulübünü çok cüzi bir rakama bizim öğrendiğimiz kadarıyla 400 bin TL gibi bir rakama kalktınız bir derneğe sattınız ve burada kapattınız.Daha önce hoş geldin bebek uygulaması yapılıyordu yeni yeni doğum yapan annelere bir takım destekler yapılıyordu şimdi uygulamadan kalktı. Askere evlatlarını gönderen vatandaşlara asker aylığı, asker aylığı veriyordu, şu an onu da yapmıyorsunuz ödeme hiç birine yapılmıyor vatandaştanda  çok şikayet alıyoruz bu konuda. Her yıl 1400 öğrenciye burs vekırtasiye, kırtasiye

 

yardımı yapılıyordu ve bu meclise geliyordu.Geldiğimizden beri maalesef bu da kalktı,bu da yok.Zarar ediyor bahanesi ile birçok kafeyi devrettiniz yada kapattınız çalışanlarını zorla başka birilere gönderdiniz.Gerekçesi ise işte alındıkları kadrolara gönderdikdediniz.Tabi biz bu gerekçeye inanmadık, zaten doğru bir gerekçe de değil bu arkadaşı aldıklarında belki o kadro kapalı, yani temizlik işleri kadrosuna alınmış olmaları alınmışlardır. Fakat sizin yapmanız gereken, bu arkadaşları o kadrolara değil çünkü herkesin bir mesleği vardır meslekleri yönünde çalıştırılması gerekir. Sosyal hizmetlerde çalıştırdığınız bir genci geldiğinizde beri iki yıldır çalıştırdığınız bir genci bir sokak temizliğine vermek çok da uygun değildir. Bunun gibi birçok örnek var kafede çalışan kızlarımız aynı şekilde bakın sokak temizliği yapan arkadaşlarımı küçümsemek adına söylemiyorum, herkesin bir mesleği var, dolayısıyla herkesin yapacağı yapabileceği çalışabilir kapasitesi ve meslek grubu var. Ama siz bu insanları zorla buralara gönderme kalkarsanız bunun adı mobbingdir. Ondan sonra intihar girişimine kadar gelen noktaları yaşanır. Ondan sonra...

BAŞKAN-Mobbing çalışana yapılır yani.

Abdullah AKTAŞ-Evet bizde çalışanlardan bahsediyoruz, Başkanım.Şimdi ben şunu söylemek istiyorum.Ayrıca hem size söylüyorum, hem meclis üyesi arkadaşlarıma söylüyorum.Bu tür mobbingler sizin eşinize, sizin çocuğunuza, sizin oğlunuza, kızınıza yapılsaydı acaba vicdanınız sızlar mıydı?Yani vicdanen rahat olur muydunuz?

BAŞKAN- Bu sizin kabulünüz ortada bir Mobbing yok.

Abdullah AKTAŞ- Hayır bizim kabulümüz değil.Örnekleri…

BAŞKAN- Hayır bu sizin kabulünüz.

Abdullah AKTAŞ-Başkanım basına düştünüz,bu konularla ilgili ve Bayraklı’da bu konuyla ilgili çalışanlarla uyumsuzluklarla ilgili geldiğinizden beri maalesef hep sorun yaşıyorsunuz.

BAŞKAN- Evet kimse oturmayacak herkes çalışacak. Uyumsuzluk devam edecek.

Abdullah AKTAŞ- Bu arkadaşlar oturmuyor zaten bu görev verdiğiniz arkadaşlar hepsi oturuyor.Sizin yaptığınız seçimlerde verdiğiniz vaatleri bir takım insanlara verdiğiniz sözleri yerine getirmek amacıyla bu insanları oturdukları yerden aldınız, yerini boşaltınız,başka birimlere gönderdinizsizin yaptığınız bu. Yani bize demeyin bu arkadaşlar çalışmıyordu oturuyordu.Eminim ki bu belediyenin sınırları içerisinde çalışan tüm arkadaşlarımız anlının teri ile bu paraları, ekmekleri kazanmak için gereken

 

her şeyi yapıyorlar yani.Yapmıyorlarsada bunları tespit etmeniz lazım,ama çalışan bir insanı farklı bir noktaya götürmenin adı bu değil.

BAŞKAN- Abdullah Bey buna var ya en az inanan adam sensin.Bak buna en az inanan adam sensin.

Abdullah AKTAŞ- Neye Başkanım?

BAŞKAN- Bu söylediğin cümleye.

Abdullah AKTAŞ-Neden?

BAŞKAN-Öyle düşünüyorum.

Abdullah AKTAŞ-Başkanım bu arkadaşları park bahçeler,temizlik işlerine göndereceğinize neden kadrosunu taşımadınız?

BAŞKAN- Bu benim tasarrufumda, sizin değil ki...

Abdullah AKTAŞ-Tasarrufunuzdadeğil sizin, siz seçim vaadinizi yerine getirmeye çalışıyorsunuz.

BAŞKAN-Siz bitirin ben cevap vereceğim.

Abdullah AKTAŞ-Şunu söylemeye çalışıyorum,siz geldiğiniz bu arkadaşlar iki yıl ikibuçuk yıl bu görevde çalıştılar değilmi? Sormak istiyorum yani,özür diliyorum kendisinden de burada söylemek zorunda kaldığım içinde özür diliyorum.Kesinlikle kendisiyle şahsi bir şeyim yok, şahsi bir şey için de söylemiyorum ben bunu, yanlış anlaşılmasın konusu olduğunu için söylüyorum. Sekreteriniz hangi kadrodan geliyor Başkanımsizin.Şuan hangi kadrodan görevli? Çifte standart yapıyorsunuz.Yapmayın,yapıyorsunuz herkes yapın,yapmıyorsunuz kimseye yapmayın ama bunu doğru olan insanlar başka yere sürmek değil, doğru olan insanları kendi kadrolarında çalıştığı kadrolarını vermektir.Zamanında Park Bahçeler almış olabilir şu an Sosyal Hizmetlerde çalışıyorsa,arkadaşımız Sosyal Hizmetlere almanız gerekir.Ya da spor bölümde çalışıyorsa o arkadaşımızın kadrosunu spor bölümüne almanız gerekir. Doğru olan budur,yapmanız gereken budur,insanları zorla bir yere göndermek değildir yani. Tabii siz benim inisiyatifimde diyerek bu insanları dediğim gibi intihar noktasına getirirseniz oda sizin zaten yoğurt yiyişinizona bir şey diyemeyiz. Bu kafelerle ilgili son örneğin de geçen meclis de önerge olarak verdiniz.Hangi kafe tabi oraya siz adres olarak yazdığınız için, belki çok vatandaşımızda bilmiyor ya da birçok arkadaşınızda burasının neresi olduğunu bilmiyor.Bayraklı’nın en güzel kafelerden birisi olan ÇınarKafe etrafında spor alanları olan, insanların ailesi ile çoluğuyla, çocuğuyla spor yaptığı bir yudum kahve, çay içtiği ve insanları en fazla rağbet ettiği en iyi çalışan kafelerden bir tanesi burası. Naz Kafe bir, Teras Kafe, şimdi geldi Çınar Kafe, sonra Mürdüm Kafe sonra ne kaldı şeydeki bölge çalışanlara söylüyorum. Birde Değirmen Kafe kaldı. Herhalde sıra ile böyle gedeceksiniz Başkanım böyle kapatmaya. Şimdi siz ne yapıyorsunuz bu önerge ile ya da yapmaya çalıştınız. Bu derneğe ne verdiğiniz bizi ilgilendirmiyor, istediğiniz her yere verebilirsiniz,bizdernek konusuna bakmıyoruz. Derneklede hiçbir problemimiz yok. O amaçla da buradakonuşma yapmıyoruz.İsterseniz derneğibu belediyenin alt katlarını verebilirsiniz. İsterseniz belediye bahçede bir bu derneğe veya vereceğiz derneklere bahçede bir alan oluşturursunuz oraya verebilirsiniz, bunlara hiçbir itirazımız yok.İstediğin yeri verebilirsiniz ama halka açık olan bir alanı vermeniz kesinlikle de doğru değil. Artı 5253 noluDernekler Yasası gereği,siz bu derneğe burayı verdiğinizde hiçbir vatandaş dernek üyesi olmadığı için bu alana giriş yapamayacak. Şimdi aynı yöntemi Naz Kafe’deki örneği burada yapmaya çalışıyorsunuz, baştan tekrar söylemek istemiyorum, aynı yani yöntemi burada uygulayıp vatandaştan soyut hale getireceksiniz burayı da vatandaşın kullanamayacağı bir alan haline getireceksiniz.Çok yazık çünkü zarar ediyor diyorsunuz ya, burası zarar etmeyen kafelerden birisi Başkanım. Yani her daim gittiğinizde orası dolu, her daim gittiğinizde en azından sağında, solunda, yürüyenler,çocuk parkında çocuklarını oynatan insanlarla ailelerle dolu burası.Eğer ki bunu da kalkıp bu uygulamayı bu önergeyi geçirirseniz emine ki oradaki insanlar bunun vebalini size sorar.Dolayısıyla ben burada meclis üyesi arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum.Bakın hepimiz siyaset yapıyoruz, ama hepimiz halk için siyaset yapıyoruz, hepimiz vicdan vebal için siyaset yapıyoruz.Teras Kafede göstermiş olduğunuz o inceliği lütfen burada gösterin.Kim olursa olsun Bayraklı halkının kullandığı, Bayraklı'nın, Bayraklı halkının en çok rağbet ettiği böyle yerleri lütfen komisyonlarda tablo olarak irdeleyin, halkın malını, ne bir derneğe, ne bir baroya, ne bir başka bir yere verilmesine izin vermeyin.Çünkü dediğim gibi biz bu insanların oylarının vebalini taşıyoruz,bunu unutmayın. Ayrıca bu parklara görevlendirme ile ilgili bir şeye daha ben dikkat çekmek istiyorum şimdi sizden önce tüm parklarda çalışanlarımız vardı. Müdürleriniz buradaysa, yalansa yalan desin görüyordukçünkü sokaklarda temizlik yapan çalışanımız vardı. Siz yeni fazla fazla 10 tane üzerinde 2-3 tanesini açacağız dediniz onuda açamadınız. 10 tane 20 tane yeni park açtığınızda, ya da yeni sokaklar açtığınızda, ya da imar planına yeni sokaklar ilave ettiğinizde mi bu arkadaşlara burada ihtiyaç duyuluyor. Onu da merak ediyoruz ki siz bakanlıktan 60 kişilik ilave kadro almış olmanıza rağmen, yani bunu çok merak ediyoruz. Ne oldu da bu parklarda bu kadar insan eksildi. Yada bu parklara bu insanlar gerek duyuldu çok merak ediyoruz.

BAŞKAN-Sen üzülme ben merakını gideririm.Merakını gideririm hiç sıkıntı yok. Toparlayın lütfen.

 

Abdullah AKTAŞ-Bir diğer konu diyorsunuz ya dediniz ya bir önceki mecliste bir arkadaşımızın sorduğu soruya cevaben; bu arkadaşlar masa başında oturuyordu dediniz.Bu arkadaşlar işlerini yapmıyordu dediniz, o arkadaşları zan altın da bıraktınız.Hatta dediniz ki temizlik işlerinde çalışan arkadaşlarımız yani insan değilim gibi tarzda bir şeye getirdiniz.Olayı farklı bir boyuta taşıdınız. Peki ben soruyorum geldiğimizden beri 5 tane başka yardımcısı değiştiririz. Bunların hepsi de müdürlük kadrosunda olan başkan yardımcıları doğru mu Başkanım?

BAŞKAN-Evet.

Abdullah AKTAŞ-Bu boşta beklettiğiniz işlerini yapamayacak hale getirdiniz, bir masa sandalye dahi vermediniz, vermediğiniz bir odadayım vermediğiniz ama müdür kadrosu olan bu insanların belediyeye olan aylık külfetini hiç hesapladınız mı? Hesaplamadınız... Çünkü siz kendi kadronuzu kurcam diye Bayraklı’nındışından, hatta İzmir’in dışından farklı bölgelerden buraya insan taşıdınız. Gelenler 1 ay durdu gitti, gelenler 2 ay durdu gitti,gelenler 5 ay durdu gitti. Yanlış olmasın 24 tane müdürlük vardı, 24 müdürlüğünde tamamını da neredeyse ve Başkan Yardımcıları da dahil hepsinde bir değişim yaşadınız.Ve halahala kadrosunu oluşturamayan bir belediye durumumdayız.Eminim ki bu hala devam edecektir, çünkü yolun yarısına geldiniz.Şimdi bu boşta beklettiğiniz 5 müdürün, müdürlük kadrosu olan 5 müdürün yıllık Bayraklı Belediyesi’ne külfeti 1 trilyon 200 milyar eski parayla belki son zamlar vesaire ile bu rakam 1,5 trilyonun üzerinde yani 1,5 milyonun üzerinde olabilir buraya başka yani bu müdürlerle çalışmak istemeyebilirsiniz doğaldır, doğal karşılıyoruz. Ama neden boşta bekletiyorsun bu insanları? Alın yapabilecekleri bir görev verin.Neden hani oturduğu yerden maaş alıyor diyorsunuz ya bu insanlar siz oturuyorsunuz boşta oturtuyorsunuz.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ-Neden bunları çalışır hale getirmiyorsunuz?

BAŞKAN-Tamam toparlayın cevap vereceğim.

BAŞKAN-Mutlaka bu insanların hepsi donanımlı başkan yardımcılığı yaptıklarına göre, müdürlük müdür kadrosunu aldıklarına göre buinsanlar boş insanlar değil,kadrolarında dolu olan insanlar ve sonra 10 yıldır da bu 3-5 yılın üzerinde bu belediyede görev yapmış insanlar.

BAŞKAN-Tabii ki.

 

Abdullah AKTAŞ-Arkadaşlar..

BAŞKAN-Evet cevap vereyim.

Abdullah AKTAŞ-O zaman bu arkadaşları alın görev yapacakları yerlerde değerlendirin en azından bu külfetten bu belediyeyi kurtarın Başkanım.

BAŞKAN-Bu kamusal bir reform gerektiren bir iş bizle ilgili değil.

Abdullah AKTAŞ- Yo değil kamusalla alakalı yok,

BAŞKAN-Yani ben bir memurun işine son veremiyorum.

Abdullah AKTAŞ- Başkanım son verin demiyoruz zaten,son verin demiyoruz.Yani olayı farklı bir şeye çekmeyin.Çalışır hale getirin, bu insanları boşta oturtmayın şuanda siz oturtuyorsunuz bu insanları.

BAŞKAN- Abdullah Bey tamamlayın.Bitirin artık.

Abdullah AKTAŞ-Tamamlayacağım izin verirseniz araya girmezseniz tamamlayacağım.

BAŞKAN-15 dakikadır sizi dinliyoruz yani o kadar da değil.

Abdullah AKTAŞ-Başkanım dilek ve temennilerde konuşuyoruz.Süre yok biliyorsunuz.

BAŞKAN-Sınırsız bir vaktimiz yok yani.

Abdullah AKTAŞ-Vallahi geçen seferde 1 saat biz sizi dinledik,bizi konuşturmadınız.

BAŞKAN-Ben Meclis Başkanıyım.

Abdullah AKTAŞ-Bir diğer bir konu herhalde herkes gün içerisinde en az 1 defa bu yoldan geçiyordur. Adnan Kahveci Köprülü Kavşağı davasını sormuştum, ne oldu diye siz cevap vermediniz.Ben cevaplandırayımİzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bir vatandaşın yerine el atmasından dolayı yani vatandaşın yerine bu viyadükleribu yolu açmasından dolayı, Bayraklı Belediyesi’ne açılan davanın sonucunda 17 trilyon lira ödemeye mahkum edildi. Mahkemede sonunda da Bayraklı Belediyesi’nin hesaplarına,

 

Bayraklı Belediyesi’nin birçok malına, birçok taşınmazına icra konuldu.Doğrumu Başkanım?

BAŞKAN- Hesabımızda herhangi bir icra yok şuan.

Abdullah AKTAŞ- Ama konuldu doğrumu?

BAŞKAN-Konulabilir.

Abdullah AKTAŞ-Arkadaşlar komisyonlara dikkat ederlerse satışların altında görürsünüz….

BAŞKAN-Bir şeyi çarpıtarak söyleme Abdullah Bey.

Abdullah AKTAŞ-Çarpıtmıyorum.

BAŞKAN-Doğruyu söyle bir bu mesele bizden önceki süreçte gerçekleşmiş, Koyuncuoğlu belediyenin birçok gayrimenkulüne ve hesaplarına o dönemde bloke koymuş.

Abdullah AKTAŞ-Evet doğru.

BAŞKAN-Bir yargı sürecidir devam ediyor. Yani buradan neye varmak istiyorsunuz bilmiyorum.

Abdullah AKTAŞ-İşte izin verirseniz oraya varacağım Başkanım.Araya girdiniz varamadık. Hani diyor ya o sizin bindiğiniz kamyon,ona benzedi bu.Burada varmak istediğim şey ne,diyorsunuz ya her defasında basın da orada burada Büyükşehir BelediyesiBayraklı’ya 140 milyon yatırım yaptı.Başkanım önce kendi yaptığı hatayı düzeltsin. Bayraklı Belediyesi’ne yüklediği bu 17 trilyon ödemesine baksın.Sonuçta bu Büyükşehir’in hatası düzeltmesi gerekende Büyükşehir Belediyesi bunu Bayraklı’nın üzerine bırakmasın yaptıkları hata yüzünden de Bayraklı’nınmalına, mülküne, parasına el konulmasın icra konulmasın varmak istediğimiz nokta bu. Tabi inşallah sizde şunu yapmasınız hesaplar kapalı olunca bazı şeyleri eldenmelden falan feşmekan eski usul döndürmezsiniz inşallah.

BAŞKAN- Nedemek bu?

Abdullah AKTAŞ-Bir şey demek değil.

BAŞKAN-Hayır neaçık açık söyle ya,o eski usulleri siz bilirsiniz yani.

Abdullah AKTAŞ-Yok biz bilmiyoruz.

 

BAŞKAN-O sizin siyasal anlayışınız.

Abdullah AKTAŞ-Hatırlarsanız daha önce size..

BAŞKAN-Hayır hayır o sizin siyasal anlayışınız.

Abdullah AKTAŞ-Hatırlarsanız belgeleri ile size vermiştim.İlk geldiğiniz dönemlerde hatırlıyor musunuz?

BAŞKAN- Neyin belgesi ya.

Abdullah AKTAŞ-Belgeleri vermiştim hatırlıyorsanız.

BAŞKAN-Bu belediyede hiç kimse, hiçbir şekilde senin dediğin hiçbir işe bulaşamaz.Dönüp kendinize bakacaksınız.

Abdullah AKTAŞ-Peki peki..

BAŞKAN-Böyle bir şey olur mu ya?Eskiden yönetilen işin bizimle ne ilgisi var?Yani üslubunuza dikkat edeceksiniz, üslubunuza dikkat edeceksiniz.

Özgür HIZAL-Sayın Başkan sizde dikkat edeceksiniz.Sayın Başkan sizde dikkat edeceksiniz.

BAŞKAN-Dikkat ediyorum ben zaten.

Özgür HIZAL- Sizbilirsiniz ne demek? Eski usul dedi demek ki eskiden,

BAŞKAN- Biz eski usulün devamını yapıyoruz yani burada

Özgür HIZAL-Sizin olmasın dedi zaten Sayın Başkan.

Abdullah AKTAŞ-Yapıyorsunuz demedim siz dinlemediğiniz için…

Özgür HIZAL-Sizin eleştirdiğinizbazı durumlar var siz çıkıpta onun üzerinden…

BAŞKAN-Evet tamamlayın Abdullah Bey.

Özgür HIZAL-Bakınbakın Sayın Başkan burada üslup konusunda bir tartışma açacaksanız önce meclisi yöneten olarak Meclis Başkanı sıfatıyla siz üslubunuza dikkat edin.

BAŞKAN-Meclis üyesi arkadaşlarımız da üsluplarına dikkat edecekler.Buyurun.

Abdullah AKTAŞ-Başkanım üslup diye bir şey yok, siz demek istediğimi siz çok iyi anladınız.

BAŞKAN-Yo anlamadım açık açık anlat.

Abdullah AKTAŞ-Anladınız çok iyi anladınız.

BAŞKAN-Hayır ben anlamadım diyorum,anlatsana..

Abdullah AKTAŞ-Çok iyi anladınız. Neyse Başkanım son cümlelerim sözümü bitireceğim.Ondan sonra gereken cevapları veririsiniz. Şimdi Soğukkuyu Mahallesinde bir kafeterya açtınız.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Nedir son durumu? Çalışmıyor.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Dediniz ki bu kafelerin hepsi zarar ediyor.Gittiniz oraya spor salonu içinde olan basket sahası vesaire olan bir alanı park alanını, kalktınız kafeye çevirdiniz.Sebep vatandaş istiyor dediniz.Çevirmeye başladığınız günden herhalde 2-1,5 sene geçti Başkanım. O kafeyi hala açamadınız.

BAŞKAN-Siz aydasınız herhalde değil mi?Pandemide birde kafe miaçacağız?

Abdullah AKTAŞ-Pandemi ne zaman bitti? Bir saniye pandemi ne zaman bitti? Bir saniye ne zaman bitti pandemi? Çalışıyor mu şuan? Şuan çalışıyor mu? Çalışmıyor.

BAŞKAN-Neyse evet.

Abdullah AKTAŞ-Şunu beklerdim ben sizden Torbalı Belediyesi bir mesaj atmış,sistemde bende kayıtlıyım deme ki bana geliyor. Karşıyaka Belediyesi’ne kayıtlıyım bana da geliyor.Diyor ki şu pandemi bitti ayın birinden itibaren kreşlerimiz kullanıma açılmıştır.Haklımıza duyurulur.Sizi kreşler ne oldu Başkanım?

BAŞKAN-Beklersen görürsün.

Abdullah AKTAŞ-Yani 3 yıl oldu daha bir tane kreş meydanda yok.

BAŞKAN-Bir saniye bir saniyeevet.

 

Abdullah AKTAŞ- Karşıyaka Belediyesi bir mesaj atmış, diyor ki,şu şu adresteki yüzme havuzumuz halkımızın kullanımına açılmıştır. Bizim havuz ne durumda Başkanım çalışıyormu? Aidatını yükseltiyorsunuz ama çalışır hale geldimi merak ediyoruz yani?

BAŞKAN-Bitirin devam edin.

Abdullah AKTAŞ- Teşekkür ediyorum.Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Söz hakkı doğarsa tekrar konuşmaya başlarız.

BAŞKAN-Evet değerli arkadaşlar şimdi sonuç itibari ile siyaset anlayışı sadece karalama üzerine mevcudu çarpıtma üzerine…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Abdullah Bey bakın siz saçma sapan iddialarda da bulundunuz. Bak ben sözünüzü kesmedim bak sözünüzü kesmedim. Yani bir defa siz konuşurken Meclis Başkanı olarak ben sizin sözünüzü kesmiyorum.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Ya bir itamda bulursan keserim tabii ki.Evet değerli arkadaşlar Baro Kafe ile ilgili yaptığımız doğru işlerden bir tanesi de arkasındayım savunuyorum ve Baro Kafe de şu an yurttaşlarımızın tamamı gidip Baro Kafe’den yararlanabilmektedir.Hiçbir sorun ve sıkıntı yok.Vatandaşın kullanımına kapalıdır iddiaları falan asılsız iddialardır. Evet arkadaşlar bir saniye arkadaşlar… İbrahim yerine…Bir diğer mesele söz konusu Çınar Kafe ile de ilgili işlemde vatandaşın kafeye gitmeyeceği tamamen asparagas bir haberdir.Baro…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Sen Abdullah Bey, Abdullah Bey, arkadaşlar bir saniye. Abdullah sürekli senle mi konuşacağız biz? Konuştun,tamam bitti artık.Bir daha sözümü kesme.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Bir daha sözümü kesme, sözünü kesme, sözümü kesme, sözümü kesme, usul ve kurallara uy.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

 

BAŞKAN- Usul ve kurallarauy, sözümü kesme,sözümü kesme diyorum.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Arkadaşlar bakın beni,beni farklı idari tedbirler almaya zorlamayın.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Gerekirse attırırım.Bak gerekirse attırırım beni başka idari tedbirlere mecbur bırakmayın. Evet,evet.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Hayır yani bir düzey olur ya, bir seviye olur yani bir düzey olur.Kütüphanelerle ilgili ne yapacağız kütüphanelerde?Onlarca personelimiz orada oturacak,değil mi? Biz Meydan Larousse,Klasikleri vesaireleri vereceğiz.Arkadaşlarımız da buradan yararlanacak, niye çağın koşullarına uygun yeni alanlar oluşturmuyoruz?Ya da niye bu alanları biz çocuklarımızın çalışamayan çocuklarımızın dersleri ile ilgili vesaireleriyleilgili etüt merkezlerine dönüştüremiyoruz?Ama orada bir grup arkadaş oturacak, oturmayacak arkadaşım, oturmayacak. Semt evleri vesaireside aynı kapsamda, düğün salonları Gümüşpala'da bir düğün salonumuz var evlerin ortasında kötü mü yaptık? Büyükşehir Belediyemiz buraya bir kreş yaptı altında da çocuklarını oraya bırakan aileler, kadınlar gidip mesleki eğitimde yaralanıp ekmek sahibi oluyorlar çok mu kötü?Çok mukötü bir iş bu yani?Çocukların okul öncesi eğitime o bölgede mahrumiyetin hat safhada olduğu bir bölgede eğitime hazırlanmaları, okula hazırlanmaları, annelerinde o imkandan yararlanmaları çok mu kötü? Kadın basketbol takımı belediyeninasli görevlerinden bir tanesi spor kulüplerini yarıştırmak değildir. Biz amatör anlamda vatandaşa, çocuklarımıza, gençlerimize altyapıda ne yapabilirsek sorumluluğumuz ve yetkimiz budur, bunun gereğini yaparız.Bu bütçenin % 80’ini - 90'ını bir takım yarıştıracağız diye harcamayız.O harcamanın tamamını çocuklarımızla ilgili, kadınlarımızla ilgili, gençlerimizle ilgili, engellilerimizle ilgili alana açarız.Söz konusu Ümit Boz’da da dediğiniz mesele düğün salonu olarak tekrar tasarlandı.Yani engellilerle ilgili bir talep vardı. Her ikisini mukayese ettik ağırlıklı olarak o bölgedeki yurttaşımızın ekonomik durumunu göz önüne alarak düğün salonu olarak kalmasına karar verdik.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Var zaten onun içinde var, onun içinde var bir tane.Onun için de var bir tane 3 kat düğün salonu olmuş da 1 katını kreş yapıyoruz şu an faaliyetleri devam ediyor.1 katına gençlerimizin mesleki eğitim kazanmaları ile ilgili halk eğitim ile beraber bir mesleki eğitim birimi oluşturacağız. Üst katında dadüğün salonu olacak.Yani 3 kat düğün salonu ne olacak yani?Vatandaşını ekmeği yok, aşı yok, işi yok, nitelikli iş gücü ile ilgili bir iş yapmıyoruz bol bol düğün yapalım, olabilir.Aynı şekilde Nafiz Gürman da 2 tane düğün salonumuzu halledeceğiz biraz sonra arkadaşlarda değinecekler. Kadro meselesi ben Belediye Başkanıyımarkadaşlar ben kendi kadromla çalışırım. 40 defa daha değiştirir. 40 defa daha değiştiririm yani, burada hiçbir sorun yok.Bu işin vebali, bu işin sorumluluğu bana ait. Ben istediğim kadro ile çalışırım sizin belediyelerinizde ya da farklı siyasi partilerin belediyelerinde bu işler nasıl oluyor? Herkes kendi kadrosuyla çalışıyor değil mi? Herkes iş yapar arkadaşlarla çalışıyor.Burada geçmiş 10 yılı eleştirmeniz sadece başkan nezdinde mi olacak?Bütün kadronun sorunudur bu, bütün kadronun sorunudur.Birileri doğru bir planlama yaparsa, birileri doğru bir iş yaparsa, birileri doğru eleştiriler getirmiş olsaydı bu işler olmazdı.Niye görevden alıyoruz? Ne oldu da birden temizlik işlerinde sokaklar kirlenmeye başladı da şimdi tekrar pırıl pırıl oldu?Bensokağı geziyorum değil mi? Ben sokağa gezmiyorum değil mi? Arkadaşlar siz bizim müdürlerimize bir yeri sorduğunuzda arkadaşlar o bölgeyi size anlatmak için kırk yerden referans veriyorlar ya, daha bölgeyi tanımıyorsunuz. Sana mesela Liosn Kulübü ile ilgili yerin..

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- hayır bölgeyi tanıyormusun?40 yerden sana söylüyorlar sağında,solunda vesaire daha bölgeyi tanımıyorsunuz, sokakları gezdiğinizi söylüyorsunuz. Bırakın arkadaşlar geçin bunları, geçin bunları bir diğer mesela arkadaşlar bir saniye..

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Bak oradaki çarpıtmanı da söyleyeyim oradaki çarpıtmanı da söyleyeyim.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Bir saniye Abdullah bir saniye, bitireyim sonra, Abdullah sen misin Meclisi yöneten? Bir saniye değil konuşmam bittikten sonra…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Abdullah Bey bir saniye,Abdullah Bey lütfen düzeyinizi doğru ayarlayın. Bak düzeyinizi doğru ayarlayın.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Hani geziyorum diyorsun ya geziyoruma cevap veriyorum ben.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet ona da cevap veriyorum, bak hemen cevap veriyorum,dinle polemiğe girme bak.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Sakin ol cevap vereceğim hiç böyle gürültüyle bir şeyi halledemezsin  cevap vereceğim.Ben cevap vereceğimsen hiç sıkılma, sen hiç sıkılma bu kent tarihindeki en fazla asfaltı bu dönem gördü Büyükşehirle beraber.Bu kentin biz geldiğimizde ki en önemli dertlendim bir tanesi sanayi elektriği ile ilgiliydi. Trafolarla ilgili idi. İkincisi İZSU ile ilgiliydi, üçüncüsü doğalgazla ilgiliydi. Bugün o bölgede dediğiniz kazıların tamamı bizim vatandaşa verdiğimiz bu sözleri yerine getirmekle ilgili.Ne yapacak kazmayacak mı? Kazmadan mı yapacağız o işi? 2 ay sonra bitecek ne diyeceksiniz? Yani sanki böyle baştan beri kazılmış, ona da geleceğim.Verin bana o genelgeden bir tane. Arkadaşlar şu an 5 ekip, Bayraklı’nın muhtelif bölgelerinde çalışıyor.İki ayda mı biter, iki buçuk aydamı biter bilemiyorum bazen iş aksamaları da oluyor.Ama bölgelerin tamamında ilgili izinler çıktıktan sonra bu kapanma işlemi oluyor, bölgeyi gezerseniz zaten görürsünüz. Evet muhtarlarımız biliyor ve sizin muhtarlarımız o söylediğiniz mahallelerde ilk defa hizmet aldık diyorlar bize.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Ne kadar acı, ne kadar acı değil. Sizin bizi eleştiriniz ne kadar acımasız aslında o, ne kadar acımasız kısma o.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet, ya Abdullah Bey, bakın ben cevap veriyorum size.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Hayır anlatmıyorum soruna cevap veriyorum.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar diyorum bak iki, iki buçuk aya kapanır buralar diyorum. Evet.

İbrahim BALIKÇI- Sayın Başkanım,

BAŞKAN- Buyurun.

 

İbrahim BALIKÇI-Divanda konuşuyorum. Dilek ve temennilerde oluyor.Herkese hayırlı akşamlar kıymetli meclis üyeleri şimdi az önce konusu geldiği için ben söyleyeyim şu ekiple alakalı “her kuş tabii ki, kendi sürüsüyle uçar” bu her zaman böyledir. Yani “her kuş kendi sürüsüyle uçar” bu her zaman böyledir. Tabii ki kendi ekibiyle gelecek,ekibiyle çalışacak.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI-Gülmem lazım ama gülmeyeceğim neyse.Şimdi arkadaşlar ben genel siyaset hiç girmeyeceğim demiştim biliyorsunuz ama bu defa genel siyaset bizi yerelde de ilgilendiren bir 30 Haziran'da genelge yayınladı.Bu genelgeyi tasarruf tedbirleri kapsamında Cumhurbaşkanı tarafından yayınlandı. Tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı bu genelgeden muaf tutuldu, yani onlar da böyle tasarruf kısmı yok, tedbir kısmı yok. Biz şimdi ne yaptık zaten Başkanım göreve geldiğinden beri işte araçların başlayan bir müdürlerden alınması ve vesaire süreçleri biz tasarrufa başlamıştık.Bunun yanında şimdi gerekli zamanlar abi niye bu karşılıkla mesele var sürekli ya? Vallahi iyi değil, vallahi iyi değil,

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI-Şimdi ben ben genelgenin içeriklerine geçeyim, abi.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Özgür Bey.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet, evet arkadaşlar ama herhalde siz de söz kesme yetkisini başkanda olduğunun farkındasınız. Evet, evet buyurun.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Meclisi yöneten Başkan arkadaşlar evet bir saniye arkadaşlar,tamamlasın hatip sözünü.

İbrahim BALIKÇI-Teşekkür ederim Başkanım.Şimdi diyor ki;yılı ve takip eden yılların bütçelerinde ilave yük oluşturacak şekilde faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmeyecektir.Genelgenin bir kısmında yani bu diyor ki, oldu bir iş yaptınız iş artışı gerektirecek, yapmayacaksın diyor yol yarıda kalsın diyor. Yani döşenmesin diyor aynen.Sonra kamu kurum ve kuruluşları tarafından yurt içinde ve yurt dışına hiçbir surette hizmet binası,lojman her ne adla olursa olsun memur evi,kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesisler ve bunlarla ilgili arsa ve arazi satın alınmayacak,

BAŞKAN-Arkadaşlar önergeden pardon bir çıktı da AK Parti ve MHP’deki arkadaşlara…Varmı olmayan arkadaşlarımıza versinler. Olmayan vardır ya.

İbrahim BALIKÇI-Kamulaştırılmayacak,yeni kiralama yoluna gidilmeyecek ve yeni inşaata başlanmayacaktır.Yani diyor ki bizim vizyon projemiz var biliyorsunuz. Çocuk ve Gençlik Kenti Bayraklı diye,hiçbir sosyal tesisi yapamayacaksın, kreş inşa etmeyeceksin, satın almaya gitmeyeceksin, kiralamayacaksın, inşaatınada başlamayacaksın diyor.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet sözünü kesmeyin.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI-Genelgeyi mi tekrar okuyalım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI-Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yurt içinde ve yurt dışına hiçbir surette hizmet binası,lojman ve her ne adla olursa olsun memur evi,kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesisler ve bunlarla ilgili arsa ve arazi satın alınmayacak,kamulaştırılmayacak, yeni kiralama yapılmayacak ve yeni inşaatına da başlanmayacaktır.Bu aslında belediyeleri bitirmeye yönelik bir genelgedir.Neyse sonrasını da diyor ki kamu kurum ve kuruluşları hizmet alımı…

BAŞKAN-Arkadaşlarbu tonla devam ederseniz meclis oturumunu kapatırım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet bir saniye arkadaşlar Abdullah Bey sonu uyarımdır. Bir daha bu tonda devam ederseniz meclis oturumu kapatırım. Evet yani.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI- Evet şimdi bu kısmını size biraz dokunuyor. Evet o yüzden kapattırmanız, kapanmasını istemeniz normaldir sakin olun abi ben anlatacağım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI-Devam edeyim mi Başkanım? Devam edeyim mi Başkanım?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar lütfen, Abdullah Bey, Abdullah Bey lütfen,

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI- Sayın Başkanım ben biliyorsunuz genel siyasete girmem.

BAŞKAN- Anlatın ya ne diyor genelgede?

İbrahim BALIKÇI-Yani genel siyasete girmem ama bu direk belediyelerimizi ilgilendiriyor,diyor ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir sürü Büyükşehir aldık.Hiçbir büyükşehir de iş yapmayacaksın diyor. 2023’ün sonuna kadarşimdi okuduğumda anlayacaksınız.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

İbrahim BALIKÇI-Sayın Başkanım diye başlıyorum zaten abi,bu kadar da artık tamam da.Kamu kurum ve kuruluşları hizmet alımı suretiyle edinecekleri toplam taşıt sayısını kademeli olarak azaltılmasına ilişkin tedbirleri alacak, bu kapsamda 2020 yılındaki taşıt sayılarını 2021yılında başlamak üzere 2023 yılı sonuna kadar kümülatif olarak % 20 oranında azaltacaklardır. Yani 2023’ün sonuna kadar %60 aracın olmayacak diyor. Çöpü nasıl toplarsan topla umurumda değil diyor. Nasıl iş yaparsan yap umursamıyorum diyor.

BAŞKAN- Arkadaşlar lütfen sonra cevap verirsiniz.

İbrahim BALIKÇI- Yani bu şey hizmeti olabildiğince azaltın ki seçimde koz bizim elimizde kalsından başka bir şey değil.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet arkadaşlar Muhammet 1 saniye Bayraklı'nınkonusu zaten belediyeye iş yapma diyor adam.Kimin konusu ya sen bırak yapıp yapmadın sen göreceksin. Sen halkın huzuruna çıktığımız da göreceksin kardeş, senin sokağa çıkabilme gücün varsa, gider esnafa derdini sorarsın, senin halkın karşısına çıkmaya gücün varsa gider çiftçiye sorarsın, gider esnafa sorarsın, kahveciye sorarsın, o sözkonusu mahallelere gider vatandaşın derdini sorarsın, bırakacaksınız bunları, evet buyurun.

İbrahim BALIKÇI-Bir şey daha var biz bunu ilk göreve siz geldiğinizde ilk talimatınızı yapılan az önce ondan bahsetmiştim memuriyeti mahalli dışındaki görevlerde şehirlerarası olmakta içinde yani araçları diyor işin kısası bu araba vermeyeceksin diyor.Gereksiz araç israfı engelleyeceksin diyor.Güzel zaten siz bunu yapmıştınız gelir gelmez ilk işimiz bu olmuştu yani. Şimdi biz bu tasarruf tedbirleri kapsamındaki bir sürü şeyi zaten aslında belediyemize yaptığımızı görüyoruz iyi baktığımızda.Yani bu genelge olmadan da sizin zaten öncelikli işiniz buydu ve en son mesela benim çok ilgi çeken bir şey yok okuyacağım size, diyor ki yeşil alanların sulanmasında mümkün olduğunca şebeke suyu kullanılmayacaktır. Yani artezyene vur diyor, içindeki kireç mi var, tuzum var, ne varsa her yeşilliği sula kurut, kuruttuktan sonra,  ey CHP'li belediye sen yeşillikleri kuruttun ota sahip çıkamadın, parka sahip çıkamadın diyeceğiz sana diyor benim anladığım buradan bu.

Mikrofonsuz ve üst üste konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Söz alacaksın, sonra......

İbrahim BALIKÇI-Anladığım bu,şimdi şimdi..

BAŞKAN-Evet Abdullah Bey lütfen.

İbrahim BALIKÇI- Biz artezyen suyundan bakalım ne yaptık şimdi onu anlatacağım size,yani ilk iki meclis öncesinde söylemiştim. Biz bir projeye başladık geri dönüşüm malzemeleri ile hiç para harcamadan otomatik çöp kamyonları yıkama sistemi yapacağız demiştik.Sağ olsun başkanımızın iradesinde gittik ben şimdi arkadaşlarıma teşekkür edeceğim buradan.Şöyle kendi bünyemizde bulunan size göstereyim panoyu kompresörü sistemi şöyle oradan çok görünmezama, şu boruların ağzını ezmek suretiyle hortumlardan geçirerek araçları yıkacak bir sisteme getirdik, denedik çalışıyor. Aktif bir problem yok.Birde şimdi bunu biz şeye getireceğiz artezyen suyu ile yapıyoruz.  O yüzden zaten aslında bir gün kendi özel arabanızı bir kere yıkarsanız görürsünüz. Artezyen suyunun ne olduğunu görürsünüz.Arabanın üzerinde bildiğin yağ kaplaması oluyor.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Abdullah Bey,Abdullah Bey yani duymuyor musunuz? Abdullah Bey duymuyor musunuz?Ya duyup anlamıyormusunuz? Bak anlıyorsan meclis oturumunu sabote etme. Meclis oturumu sabote etme.Yani köy kahvesine çevirme,köy kahvesine çevirme yani.Evet, onu biliriz,onu anlatırım ben size.

İbrahim BALIKÇI-Zaten belki,senede bir sefer anca konuşuyorum abi bu kadar sabote etme hakikaten lütfen. Şimdi şöyle görürsünüz, aracınyıkanırkenki halleri de var. Evet bu su artezyen suyu, artezyen  suyu kullanıyoruz ve çok kötü bir su aslında tekrar filtre edeceğiz şimdi aktif karbonla bu suyu daha temiz düzgün bir hale getirmeye çalışacağız birde. Şimdi bu projede emeği geçen Fen İşleri Müdürümüz Yusuf AÇIKGÖZ’e ve tesisat ile elektrik ekibinde çalışan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.Temizlik İşleri Müdürümüz Kenan FİDAN ve demirci ekibinde ki ustalarımız özellikle çok emek verdiler sağ olsunlar onlara teşekkür ediyorum.Şantiye çavuşlarıma katkı koyan herkese ancak en başta her zaman şimdi Bayraklı zamanı diyen Belediye Başkanım sağolsun bizim önümüzü açtı.Ona çok sonsuz teşekkür ediyorum.Yani yapacağız daha iyisini yapacağız göreceksiniz ve tasarruf tedbirleri kapsamında biz bunları zaten başlatmışız. Bak hiç para vermeden ortaya bir şey çıkartabiliyoruz.Hepinize teşekkür ediyorum. İnşallah daha güzel bir Bayraklı’da buluşacağız.

BAŞKAN-Buyurun Cindi Bey.

Cindi Can POLAT-Sayın Başkanım,değerli arkadaşlar hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.Abdullah Bey eleştirilerini getirdi.Sayın Başkanım siz cevapladınız,tasarruf tedbirleri ilgili işte genelge yayınlandı bunu da İbrahim arkadaşımız dile getirdi, anlatmaya çalıştı. Evet, dünya olarak zaten sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz, ciddi bir ekonomik globalbir ekonomik kriz var. Türkiye’de bundan etkilendi.Pandemioldu doğru, sonrasında şehrimizin üzerine baktığımızda depremler, seller, vesaire doğal afetler doğal olarak tabii ki bizim de belediyeler olarak bundan etkilenmememiz gibi bir durumun söz konusu olması mümkün değil.Ancak buna rağmen baktığımızda belediyelerimiz İzmir'de yerel yönetimlerin yapması gereken rutin işlerini aksatmadan yaptığını görüyoruz. Şimdi Sayın Başkanım ifade etti, Abdullah Bey eleştirdi, eleştiri getirdi, basketbol kadınbasketbol takımının kapatılması meselesi ile ilgili bence son derece doğru bir iş yapıldı. Bayraklı Belediyesi yapması gerekeni yaptı.Yerel yönetimlerin belediyelerin görevi profesyonel takım işletmek değildir.Buralara çok büyük paralar aktarmak,aktararak buraları bir şekilde ayakta tutmak değildir. Hele hele ki bizim gibi Bayraklı gibi ilçelerin,  dar gelirli vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı,zararlı alışkanlıkların ve bağımlılıkların çocuklarımız ve gençlerimiz arasında yaygın olduğu Bayraklı gibi ilçelerde profesyonel takımlardan ziyade amatör,amatör olarak yapılan sporların daha fazla öne çıkarılarak Bayraklı'da yaşayan daha fazla çocuğumuzun ve gencimizin orada sportif faaliyetlere yönlendirip bu çocuklarımızın zararlı alışkanlıklardan ve bağımlılıklardan uzak kalmasını sağlamak daha doğrusu olur. Başkan son derece doğru bir iş yapmışsınız. Bence de yerel yönetimlerin profesör takımlardan uzak durması gerekiyor diye düşünüyorum. Şimdi geçmiş dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi bir yol yapmış Bayraklı'da kamulaştırmasız fiili el atma var. Kamulaştırmadan yolu yapmış, malikleri dava konusu etmiş kazanmışlar, işte hesapları bloke konulmuş, şimdi kaldırılmış.Bunlar normal olağan olabilen şeyler ülkemizde İzmir'de de oluyor, olacaktır da ancak bunun yani Büyükşehir Belediyesi’nin ya da Bayraklı Belediyesi’nin Bayraklı'da yapmış olduğu hizmetlerle bağdaştırılması meselesini çok doğru olmadığını düşünüyorum. Şimdi bu el atma olmuş, yol yapılmış, hesapları bloke konulmuş da, İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdi 2 tane kreş açtıBayraklı'da faaliyete.İşte asfaltlama çalışmalarını yapmadın mı? Yapıyor, bu beton bordür parke çalışmaları yapılmadı mı? İşte meblağsını geçmiş meclislerde de konuştuk, yapıyor, yaptı.İZSU'nunBayraklı'da yağmur suyu kanalı ayrıştırma projeleri çalışmaları yok mu? Oldu. Belediyemizin Hizmet Binamızın olduğu bölgede, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün olmuş olduğu bölgede, eski Osmangazi Hizmet Binasının olmuş olduğu bölgelerde, yağmur yağdığın da maalesef biriken su birikintilerinden kaynaklı oralar yürüyemez hale geliyordu. Şimdi işte bu son süreçte Bayraklı’daİZSU’nun özellikle yapmış olduğu yatırımlarla bu sorunlara çözüm getirildi. Ben konunun çarpıtılmaması gerektiğini, yapılanların evet söylenmesi gerektiğini, eğer eksik kalmış ya da yanlış yapıldığı düşünülen bir konu var ise de tabii ki muhalefet tarafından dile getirilmesi gerektiğini bunun Bayraklı menfaatine olacağını hepimizin amacının hepimizin amacınınMeclis olarak, Bayraklı'da hizmet etmek olduğunu hatırlatmak istiyorum. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN- Şimdi arkadaşlar kısa bir bilgi bu Adnan Kahveci Kavşağı ile ilgili tabii ki Büyükşehir ile istişare içerisindeyiz, ama yargı kararı netleşmesi lazım, bu yargı kararı netleşmeden Büyükşehir'in de durduğu yerde o parayı ödeyebilme şansı yok. Biz de bununla ilgili şu an Danıştay’a itiraz ettik, bir diğeri süreci kendi içinde çözeceğiz. Yani oradaki plan notunu yeniden düzenleyeceğiz, bu adamın hak kaybını bir şekilde telafi edeceğiz.Belki de problem kendiliğinden çözülecek.Bir diğeri bununla ilgili yine bir kanun hükmünde kararname ile bu tür dava sonuçlarının tamamı sonuçlanmadan, yani Danıştay’daki karar beklenmeden bu tür hacizlerin yapamayacağı ile ilgili bir kanun hükmünde kararname yayınlandı.Bu niye yayınlandı? Cumhurbaşkanı tarafından yayınlandı.Tüm belediyelerin benzer bir meselesi var. Buradan artı ya da, eksi bir sonuç çıkarmak buradan bir eleştiri üretmek bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar sağlıklı onu da bilmiyorum.Bir diğeri kadro meselesi arkadaşlar biz şimdi sonuç itibarıyla kadro meselesinde bizim personel sayımız ile Buca Belediyesi'nin personel sayısı birbirine yakın, nüfusu 2 katımız.Şimdi biz niye temizlik işlerine personel bulamıyoruz? Niye fen işlerine personel bulamıyoruz? Niye park bahçelere personel bulamıyoruz? Nedir yani bu işin hikmeti nedir? Bir saniye, bir saniye anlatayım ben.Geçmiş yönetimden de olabilir. Oradan da bir sıkıntı olabilir. Şimdi bunu çözmeyecekmiyiz? Yani geçmişten kaynaklandı, geçmişte bir hata işlendi, buna devam mı edelim. Yani bizim bir süpürgecimiz, bir sokağa süpürmesi gerekirken, 3 sokağı süpürecek, o adama, o işi reva göreceğiz, bir parkı temizleyeceği yerde, Park Bahçelerdeki çalışan emekçi kardeşlerimiz 3 parkı temizleyecek bunu reva göreceğiz ama aynı şekilde ilgili müdürlüklerde fazla personeli bu alanlara attığımızda bunun adı mobbing olacak.Böyle bir şey yok, bir diğeri söz konusu geçen mecliste de söyledim. Bir annenin bir genç kadının bu polemiklere malzeme edilmesi doğru bir işlem değil. Sizler de bilirsiniz ki bu ilk teşebbüs değil, deyip noktalıyorum.Buyurun.

Mikail BİLİCİ-Muhalefetin varlığı keyif vermeli size, muhalefet çalışan iktidarın reklamı iyi yapmasına vesile olur.

BAŞKAN- Sizede versin oda muhalefet.

Mikail BİLİCİ-Sayın Başkanın son konuşması istihdamla ilgili bizim Abdullah Bey, 4-5 konu ile ilgili Sayın Başkana veya tenkitte bulundu, eleştiride bulundu. Sayın Başkan ortalığı germese düzgün bir şekilde, düzgün işler yapmışsa sakince anlatsa, Abdullah Bey farkında olmadan belediyeninicraatlarının reklamının meclis kürsüsünden, televizyondan, şuradan buradan olmasına vesile oluyor.Ama gerginlik hem bizim keyfimize kaçırıyor, hemde burayı çekilmez hale getiriyor. Yani Sayın Başkan siz bizim arkadaşlarımızın muhalefetini konuşmaya zemin hazırlayan muhalefet.....

BAŞKAN- Sağlıklı muhalefet, doğru muhalefet en çok dinleyen benim bakın en çok dinleyen benim kendi grubum tarafından da eleştiriyorum yani daha fazla söz veriyorsun diye ve ben buna da ısrarcıyım.

Mikail BİLİCİ-Tamam.Yani bu gerginliklerin sizin aracınızla aşağı çekilebilecek kesin ve net dediğim olay, işin gerçeğide bu.Teşekkür ederim.

BAŞKAN- Buyurun Muhammet Bey.Size en son vereyim. Sonra bu tarafa dönelim.

Muhammet ŞAHİN- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri öncelikle 5 Temmuz 1993 yılında Başbağlar’da 33 vatandaşımızın katledilmesini katledilişinin yıl dönümü o yüzden burada katledilen, şehit edilen vatandaşlarımıza ve tüm terör örgütleri alçak terör örgütleri tarafından şehit edilen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Erzincan'ın Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993'te katledilen vatandaşlarımızın. Başkanım bu otobanda Cengizhan Mahallesi çıkışında, çıkışından çıktıktan sonra, Cengizhan Mahallesine çıkarken otoban çevre yolundan Cengizhan Mahallesi'ne bağlanan yerde yol kötü, arabanın altı yola vuruyor yol ikiye bölünmüş durumda, tam bir tam bir aydır...

BAŞKAN-Neresi tam?

Muhammet ŞAHİN- Cengizhan çevre yolundan, Cengizhan Mahallesi çıkışından çıktıktan sonra rampaya, hemen tatlı rampaya çıkarken.

BAŞKAN-O dolmuş duraklarının üst tarafında mı?

Muhammet ŞAHİN-Hayır,hayır Cengizhan Mahallesi çıkışından çıkıyorsunuz, hemen Cengizhan Mahallesi çıkışından çıktıktan sonra hemen, sağda bir karpuzcu var, o karpuzcunun oradan geçtikten sonra,mahalleye girerken yani.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-  Efendim.Tamambir bakalım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Muhammet ŞAHİN- Büyükşehir değil abi mahallenin içi, mahallenin içi abi Büyükşehir Belediyesi ile alakalı bir yer değil, orası biliyorum ben.

BAŞKAN- O bu yol olarak söylüyorum.

Muhammet ŞAHİN-Şimdi burada yol yaklaşık bir aydır,Cengizhan Mahallesi çıkışından çıktınız çevre yolundan, çıktıktan sonra Cengizhan Mahallesine bir yol, Erener’e dönüyor Borsa Okuluna dönüyor, bir yol sağa Cengizhan Mahallesine çıkıyor, tam ortadaki yer, bir aydır yol gitgide bozulmuş durumda, arabanın altı vuruyor bir aydır ne gelen var, ne gidenonu geçti o hemen o yolu geçtikten 500 metre sonra orada bir çalışma yapılmış bir buçuk aydır bir toprak doldurmuşlar herhalde belediye personelimizce üstüne bir asfalt veya bir ziftleme çalışması yapılmamış, toprak da üstünden gitmiş her iki yerde araba hele otoban çıkışından çıktıktan sonra zaten arabanın altı değiyor yani bir buçuk aydır burası böyle, Başkanım. Bir diğer belirtmek istediğim konuda geçen şeyde bir meclise önerge vermiştim, bu şehidimiz Bayraklı’dabulunan Şehit Uzman Çavuş Ali AKDOĞAN kardeşimizle ilgili bunu daha önceki yıllarda, 2018 yılında bu konu ile ilgili bir önerge verildiğini belirtmiştiniz bunu bu önerge Büyükşehir Belediyesi’ne gidiyor ve Büyükşehir Belediyesi'nden ret kararı çıkıyor. Yani şehidin isminin Bayraklı’daki sokağa verilemeyeceği ile alakalı bir ret kararı alıyor.

BAŞKAN-Tam öyle değil,bak tam öyle değil.

Muhammet ŞAHİN-Burada Başkanım işte.

BAŞKAN-Ama şimdi ben sana gerekçesini anlatacağım.Yani Büyükşehir de ...

Muhammet ŞAHİN-Gerekçeli karar burada...

BAŞKAN-Meclisten reddedilmesi gerekçesi,devletin kamu kurum ve kurumlarından gelen bilgi not çerçevesinde oluyor yani...

Muhammet ŞAHİN-Yok, yok Başkanım,bak burada.

BAŞKAN-Ya biliyorum ben meseleyi bi...

Muhammet ŞAHİN-Şimdi ben bunu bir polemik amacıyla söylemiyorum.Şehidimizin ailesinin bizden isteği ve arzusu oğlunu bu memleket uğruna,bu vatan uğruna şehit etmiş, şehit olmuş bir ailenin bizden küçük bir isteği var. Sokağa kendi evladının isminin verilmesini istiyor. Dolayısıyla bu konu ile ilgili bir çaba gösterirsek Başkanım Büyükşehirdeki Meclisteki arkadaşlarımıza bu konu ile ilgili yardımcı olurlarsa, bu kardeşim bu şehidimizi bu evladımızın ismini sokağa verelim. Evet burada.

BAŞKAN-Evet.

 

Muhammet ŞAHİN-Bir diğer konuda Cindi abi, Bayraklı'daki spor kulübünün satışı ile ilgili söyledi, iyi olmuştur dedi. Acaba merak ediyorum Cindi abi bunu daha önceki Hasan KARABAĞ döneminde bunu söyledi mi? Bunu ifade etti mi? Keşke o dönemde de bunu söyleseydi.Herhalde 2’inci veya 3’üncü dönem kendisi de inanıyorum ki, maçlara katılmıştır,şeyle birlikte.Bir diğer konuda Bayraklı’dakiamatör Bayraklı’daki amatör kulüplere evet yardım yapılması lazım yardımın yanında bu amatör kulüplere spor sahası yapmamız lazım, yani şu anda spor yapamıyorlar. Çünkü bizim Ümit Boz Tesislerinde spor kulüplerine oradaki zaman ve saat yetmiyor eksik den dolayı çok talep var, ama insanlar maçlarını yapamaz durumda şu anda orada.Benim belirtmek istediğim şeyler bu benim burada ifade etmek istediğim temel konu bizim sorunumuz Bayraklı,Bayraklı ile ilgili konular, Bayraklı ile ilgili sıkıntılar yani biz burada Bayraklı ile ilgili sorunları ön planda tutarsak sevinirim. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN- Şimdi arkadaşlar Başbağlar ile ilgili temenninize ben de katılıyorum. Şehit ismi ile ilgili mesele Büyükşehir Meclisinde ama Büyükşehir buna bağımsız iradesiyle karar vermemiştir. Büyükşehir Meclis üyelerimiz de burada özellikle sokak isimleriyle ilgili farklı aksaklıklara vesaire neden olduğu için prensip olarak hayır deniyor bu işe.Ama evet yeni açılacak olanlarda adres değişikliği neden olmamak ya da yeni bir karmaşaya neden olmamakla ilgili yeni bir sokak açılacaksa burada bir rahatlık var, ama ağırlıklı olarak biz şehitlerimizin adını bölgede yakın parklara vesaire veriyoruz.  Bu bizim uhdemizde bir işlem. Yol problemleri ile ilgili işe aslında bir meclis üyesi olarak bize hatırlatabilirsiniz.Yani bunun meclis gündemi ile çok şeyi yok, hani fen işlerimize bize vesaire yani buranın çok gündem olan bir işlemdeğil.Bizim sorumluluğumuzda olabilir, Büyükşehir'in sorumluluğunda olabilir, fark etmez. Biz en kısa sürede bunu nasıl çözeceksek bunu oturup konuşuruz. Amatör kulüplere zaten yardım ediyoruz ama Bayraklı’nın temel sıkıntılarından bir tanesi işte deminde yaptılar bu tür alanlarımız yok. Yani mesela ihtiyaç duyduğumuz bir yüzme havuzu, yer arıyoruz mesela ciddi bir spor kompleksiyer arıyoruz.Böyle bir yer olduğunda tabii ki yapmak bizim de arzuladığımız bir şey, ama olmayan bir yere halı sahayı, işte yeni bir futbol sahasının başka bir sosyal kompleksi nasıl konduracağız?Bu da bizi aşıyor. Buyurun Özgür Bey.

Özgür HIZAL-Evet Sayın Başkan, çok kıymetli Meclis Heyeti hepinizi saygıyla, selamlıyorum. Tabii meclislerde ki görüşmelerde dönem, dönem gerginlik artabiliyor. Üslup meselesine gelecek olursak burada bir Meclis Başkanı olarak, bir Belediye Başkanı olarak değil, ama bir Meclis Başkanı olarak elbette ki siz tarafsızlığınızı korumak şekli ile meclisi yönetmeniz gerekiyor. Şimdi muhalefet grubu olarak, Grup Başkan Vekilimiz ve meclis üyesi arkadaşlarımız elbette ki eleştireceğiz, şunları, şunları, şunları eksik yaptınız, şunları, şunları yapmadınız, şunları şunları vaat ettiniz ve 3 yıllık süre içerisinde bunların hiçbiri gerçekleşmedi gibi eleştiriler getireceğiz. Ve siz de onlara savunmasını yapabilirsiniz.Yaptık ya da yapamadık şu gerekçeyle yapamadık.Sizin yapmış olduğunuz bu savunmaya ya da bu konuşmaya işte İbrahim Bey'in, Cindi Bey’in sizin ya da Gamze Hanım'ın yapmış olduğu bu konuşmaya bizden bir arkadaşımız çıkıp ya saçma sapan bir konuşma yaptınız gibi bir ifade kullanmamız doğru bir ifade olmaz. Dolayısıyla bizim yapmış olduğumuz Grup Başkan Vekilimizin yapmış olduğu bu eleştirilere de sizin ya da başka bir arkadaşın saçma sapan bir eleştiri getirdiniz gibi bir ifade kullanmanız, hiç doğru bir ifade değil. Bunu kabul etmiyoruz önce Sayın Başkan. Bu anlamda üslup anlamında eğer dikkat edilecekse bütün meclis üyesinin başta da Meclis Başkan sıfatıyla, Meclis Başkanı sıfatıyla sizin dikkat etmeniz gerektiğini düşünüyorum arkadaşlar. Şimdi biz AK Parti Grubu olarak ya da Cumhur İttifakı Grubu olarak hiç bizim yumuşak karnımız falan yok, bu ülkeyi 19 yıldır hamdolsun yönetiyoruz. Şimdi meclis üyesi arkadaşımız çıktı, bir takım ifadeler kullandı, Cumhurbaşkanlığınca yayınlanmış bir genelgeden bahsettim.Bu genelge ve buna benzer genelgeler ilk kez yayınlanmadı. Geçmiş dönemlerde de yayınlandı.Geçmiş dönemlerde de yayınlandı.

BAŞKAN-Bir hatibin sözünü kesmeyin biz sonra cevap veririz.

Özgür HIZAL-Yok, yok kesebilirler ben o konuda çok alışığım, hiç sıkıntı yok.Şimdi o genelge okundu, o genelgede iş artışı yapılmayacak dendi, o genelgede hizmet binası, kreş vesaire,yeni binalar yapılması için yeni arsa almayacaksınız deniyor. Kamulaştırma yapmayacaksınız deniyor, araç sayınızla dikkat edeceksiniz, yeni araç almayacaksınız diyor, ama o genelgede şunu söylemiyor mesela, sen arkadaş 3 yıl boyunca neden yapmadın sormuyor. Yani Bayraklı Belediyesi 3 yıl boyunca tabiri caizse tabiri mi affedin lütfen, yatmış hiçbir bina yapmamış, hiçbir kreş yapmamış, mevcut devam eden bir inşaat olmadığı için iş artışı probleminiz de yok. Bunu konuda hiçbir probleminiz olması yeni bir hizmet binası yapma konusun da, kreş yapma konusun da, Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu iki kreşin dışında başka ortaya koyduğunuz hiç bir proje yok. Dolayısıyla bu genelge, bu genelge bundan sonrası için bunlar öncesinde hiç kimse sizin elinizi kolunuzu bağlamamış arkadaşlar, 3 yıl boyunca bunları yapabilirdiniz,ama yapmadınız. Şimdi mazeret genelge oldu.Araç sayısı Bayraklı Belediyesi yaklaşık 25 milyonluk araç kiraladı arkadaşlar, ben bunları bütçe görüşmelerinde,faaliyet raporunda önünüze koydum. 25 milyonluk araç kiralandı hiç öyle hamaset falan yapmayalım. Biz araçları müdürlerin altından aldık, biz araçları şöyle yaptık falan değil o araçlara listesi mevcut o araçları şu anda hala, Bayraklı Belediyesi kullanıyor. Hatta şunu söylememiz mümkündür, Sayın Başkan geldi işte hamaset budur,popülizm budur. Sayın Başkan geldi bir önceki başkanın kullanmış olduğu aracı iade etti.Çok pahalı dedi. 2 ay, 3 ay kadar bir yerli otomobile bindi arkasından şu anda bindi aracı hepimiz biliyoruz. Şimdi yine o genelgede ne deniliyor? Diyor ki; Park bahçelerinizi şebeke suyuyla sulamayın diyor, tamam mı? Bundan daha doğal, daha normal ne olabilir arkadaşlar?Bu konuda benim en çok eleştirdiğim belki de bu şehirde en fazla eleştiri yapan kişilerden biri olarak Sayın SOYER'in Büyükşehir Belediye Başkanı lütfen gidin,Sayın SOYER'in kuraklık konusundaki son dönemde, tüm dünyayı etkisi altına alan sadece ülkemizi ve şehrimizi değil, tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık meselesi ile ilgili görüşlerini dinleyin arkadaşlar. Kuraklık tüm insanlığın en büyük problemi haline geldi.Şebeke suyunu kullanmayın derken bu meseleyi sadece tasarrufa,tedbirler açısından değerlendirmeyeceksiniz ama bu şehri yönetenlerden yönetilen kurumlardan biri olan İZSU şunu yapsaydı, yaklaşık 3 milyarlık bütçesi olan İZSU şunu yapsaydı sizin o bulduğunuz Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi bir yöntem değil.O zaten her yerde mevcut olan bir yöntem bugün hangi benzin istasyonu o yöntem çok rahatlıkla uygulanabiliyor ama, İZSU şunu yapsaydı çıkıp arıtılmış suyu doğru arıtıp, o park bahçelerin sulanmasında kullana bilseydi, zaten bu genelgeye çıksa bile İzmir'de belediyelerin ihtiyacı olmazdı. Dolayısıyla bu konudaki eleştirileriniz yersiz.Şimdi kütüphaneyi kapattınız dedi, Sayın Başkan, kim dedi Grup Başkan Vekilimiz. Düğün salonlarını kapattınız dedi, siz çıktınız 3 yıllık bir Belediye Başkanı olarak yani 3 yıl olmadı ama 3 yıla  yakın bir süre elbette kapatacağız kütüphaneleri, kütüphanelerde Meydan Larousse vardı. Sayın Başkan biz sizlerden şunu beklerdik, 3 yıl boyunca o kütüphaneyi günümüz koşullarına,günümüz teknolojilerine uygun hale getirebilirdiniz. Yıllık bütçesi 315 milyon olan bir belediyeden bahsediyoruz arkadaşlar.Yıllık bütçesi 315 milyon olan bir belediye bağış da alabilirsiniz,bakın bağışla alabilirsiniz.Çevre katliamı yaptığını iddia ettiğiniz bir şirketten de bağış alabilirsin, hiç biri önemli değil.Oraya tablet koyabilir, oraya bilgisayar koyabilir, oraya günümüz teknoloji, teknoloji koşullarına uygun başka araçlarda  koyabilirlerdi. Ama 3 yıl boyunca ne yapıldı? Hiç. Kolay olan ne?Kütüphane üzerek kilit vurduk.Sonra ne diyorsunuz?Kütüphanede çalışanlar yatıyordu. O benim sorunum değil, o bu şehri, o bu belediyeyi yönetenin sorunu.Düğün salonlarını neden kapattınız dedik, ya bundan daha doğal ne olabilir. Bir mahalledeki düğün salonu kapattınız.Verdiğiniz cevap ne düğün yapmasınlar ya da buna benzer bir cevap Sayın Başkan. Buna benzer bir cevap verdiniz.Tutanaklarda mevcut, düğün yapmasınlar...

BAŞKAN-Öyle bir şey demedim.

Özgür HIZAL-Yada bu koşullarda,ya da bu koşullarda,ben söyleyeyim.Bu koşullarda neden düğün yapıyorlar, bu koşullarda neden düğün yapıyorlar?

BAŞKAN-Yok öyle bir şey.

Özgür HIZAL-Bu koşullarda neden düğün yapıyorlar?Böyle bir cevap tutanaklara bakın arkadaşlar. 

BAŞKAN-Bakalım da öyle bir şey söylemedim.

Özgür HIZAL- Şimdi arkadaşlar bu kabul edilebilir bir ifademi? Değil elbette ki, buna eleştirmeyecek miyiz? Elbette ki yerleştireceğiz.Ne dedi,Grup Başkan Vekili arkadaşımız Abdullah Bey ciddi başarılara imza atmış bir kulübü kapattınız dedi, sattınız dedi.Arkadaşlar o kulüp zaten profesyonel bir kulüp değil, o kulüp bir amatör kulüp, amatörce faaliyet gösteren bir kulüp, Türkiye genelinde bu faaliyetleri gösteren sadece Bayraklı Belediyesi’nin kulüpleri değil, çok yakın bir zamanda yine bizim çokça eleştirdiğimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bir kulübü Engelli Basketbol Takımı şampiyon oldu, şampiyon oldu.

BAŞKAN- Evet arkadaşlar.. Cindi Bey…

Özgür HIZAL-Şimdi tasarruf tedbirleri doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi bunu kapatsın mı? Elbette kapatmasın 315 milyon bütçesi var arkadaşlar,315 milyon da...

BAŞKAN- Ne kadarlık bütçesini aktarabiliyor, spor kulübüne ?

Özgür HIZAL- Sayın Başkan ne kadarlık bütçesini aktardığını bana sormayacaksınız?

BAŞKAN-Hayır ne kadarını aktarıyor şirketin, spor kulübünün maliyetti ne kadar?

Özgür HIZAL-Bana sormayacaksınız, bana sormayacaksınız Sayın Başkan doğru bir yönetim tarzı yapacaksınız ve doğru bir bütçeleme ile bu şirketi, bu spor kulübünü kapatmayacaksınız.

BAŞKAN- Spor kulübünü kapatmadık zaten.

Özgür HIZAL- Spor kulübünü satmayacaksınız.Şimdi biz tabii defaatle şunu söylüyoruz. Diyoruz ki; verdiğiniz vaatleri yerine getirme konusunda problemler yaşanıyor bu şehirde, diyoruz ki siz şunları, şunları,şunları söylediniz ama bunların hiçbiri yapılmadı. Sizin iddianız %40’ı yapıldı. Ben şimdi şuradan AK Parti Grubu bir meclis üyesi olarak şöyle bir teklif sunuyorum Sayın Başkan sizi,bunu bazı belediyeler yaptı hatta zannedersem Karabağlar Belediyesi yaptı, zannedersem Konak Belediyesi yaptı.Bayram öncesinde ya da bayram sonrasında siz ne zaman uygun olursanız, aslında bu teklifi sizden bekledik,sizden bekledik.Bayram öncesi ya da bayram sonrası bütün meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte Bayraklı Belediyesi’nin,  bakın Bayraklı Belediyesi'nin,İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptıkları değil,Bayraklı Belediyesi’nin kendi öz bütçesi ile yapmış olduğu yatırımları devam eden, bitten yatırımlarınızı bizler gezmek istiyoruz Sayın Başkan sizlerle birlikte. Kreş mi yaptınız, gidelim kreşi gezelim.Park mı yaptınız,  gidelim parkı gezelim.Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu asfalt çalışmasını gezmeyelim. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin asfalt çalışmalarını biz İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde tartışırız. Zaten tartışıyoruz İZBETON'un durumu ile ilgili ben en sert eleştiriler yapanlardan biriyim.Dolayısıyla, dolayısıyla bizim iddiamız burada şu siz bu yaklaşık 2 buçuk, 3 yıllık süreç boyunca başarısız bir yönetim tarzı ve yönetim anlayışı ile bu şehri yönettiniz diyoruz. Bakın üslubum çok net.

BAŞKAN-Bak cevap vermiyorum.

Özgür HIZAL-Hiç üslubumda rahatsız edici bir durumda yok.

BAŞKAN-Dinliyorum bak.

Özgür HIZAL-Saçma sapan işler yapıyorsunuz da demiyorum.Başarısız bir yönetim söz konusu, var diyorum.Siz farklı bir iddiada bulunabilirsiniz.Şimdi arkadaşlar, herhalde 6 meclistir belki daha fazla ya da daha az, Muhammet Bey mahallesi ile ilgili bir sorun dile getirdi. Ekrem Akurgal Parkı'ndaki bir alanda alakalı sonra ne dendi? Buranın şu sorunları var, işte bir takım teknik problemleri var, bir takım mevzuatsal problemleri var, bürokratik problemleri var, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne yazı yazıldı derdi.Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nden cevap bekleniyor dendi. Çevre Şehircilik İl Müdürüne sizin göndermiş olduğunuz yazıyı gönderdim, dedim ki; Müdür Bey bu yazının cevabı neden gelmedi, bana verdiği cevap bu yazının cevabı gitti onların, yani Bayraklı Belediyesi’nin göndermesi gereken bir yazıyı bekliyoruz. Sayın Başkan sonra bir araştırdım ki, bir araştırdık ki Bayraklı Belediyesi’nin içerisindeki iki birim arasında yazışma yaklaşık 3 aydır bekletiliyor. Biz bunu eleştirmeyecek miyiz? Elbette ki eleştirecek ve bu eleştirimiz üzerine çıkıp da siz Bayraklı Belediye Başkanı ve Belediye Başkan, Belediye Meclis Başkanı olarak çıkıp saçma sapan bir eleştiri yapıyorsunuz diyemezsiniz, Sayın Başkan.

BAŞKAN-Öyle bir şey demiyorum,öyle bir şeyi kendiniz belirliyorsunuz..

Özgür HIZAL- Bunu kabul etmiyoruz. Tamam mı? Şimdi arkadaşlar düğün salonlarına kapatmayın.Kütüphanelerini kapatmayın.Kamunun kullandığı alanları derneklere vermeyin.Yatırım yapın elinizi tutan hiç kimse yok, 315 milyon, 315 milyon bütçeniz var.Bu bütçenin büyük bir bölümü zaten sizin ortaya koyduğunuz gelir getirici faaliyetlerle elde edilmiyor, merkezi hükümet tarafından size veriliyor hakkettiğiniz rakam size veriliyor. Dolayısıyla 3 yıldaki toplam bütçeniz yaklaşık 1 milyar, 1 milyarlık bütçeyi siz rantabl kullanmazsanız,kütüphaneye de kapatırsınız, düğün salonlarına da kapatırsınız. Büyükşehir'e alan verirsiniz sonra Büyükşehir'e pazaryeri yapmasını beklersiniz.Arkadaşlar ve biz bunları elbette ki eleştireceğiz.

BAŞKAN-Evet, toparlayınız.

Özgür HIZAL-Sonrada sonrada çıkarsınız, Cumhurbaşkanlığının bir genelgesi üzerinden yeni yeni mazeretler üretirsiniz.Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

BAŞKAN-Şimdi sonra size söz vereceğim meclis üyem. Aslında konuşmanız için gerçekten teşekkür ediyorum. Yani o kadar iyi bir itirafta bulundunuz ki, aslında her şeyin özeti bende cümlenizi buraya yazdım.Bundan öncesi ile ilgili kimse elinizi kolunuzu, bağlamadı. Bundan sonra bağlıyoruz, diyorsun. Bak güzel özel bir itilaf, özel bir itiraf bu, anlayan anlar bunu, anlayan anlar bak çok özel bir itiraf. Bir diğer nokta da şu, çok teşekkür ettim. Bak kesmeyin…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Lütfen ya, bak lütfen, bak lütfen, bak sabahtan beri bütün eleştirilerini en acımasız bir şekilde üslubuna uygun olarak, Abdullah Bey dinliyormusunuz. Üsluba  uygun olarak eleştirilerin çok acımasızca yaptı.Sesimi çıkardın mı? Bir şey söyledim mi? Bak dinliyorum sabırla. Sizin bu sabırsızlığınız ne? Derdiniz ne? Niye sabote ediyorsunuz? Tamam. Bakın karşılıklı konuşarak değil,siz söyleyeceksiniz, biz cevap vereceğiz.Biz de eleştirilerimizi söyleyeceğiz.Bir diğeri kamuda iş yapma iş biraz mevzuatı bilmekle ilgili, kesinlikle,kesinlikle gülebilirsiniz.Bizim kendi kafamıza göre şuraya yol yapacağız, şuraya şunu yapacağız, A vatandaşına şu ihaleyi vereceğiz, şunu şuradan götüreceğiz, böyle bir şeyimiz yok bir çalışma yönteminiz yok bizim.Bir yere bir sosyal tesis mi yapacağız, bir çalışma mı yapacağız, yasal mevzuat neyse bunun gereği yapılıyordur. Yani düşünün Körfez Mahallesi'ni bir kültür merkezi yapmakla ilgili geldiğimiz günden bu güne çaba sarf ediyoruz, kamulaştırmasını daha yeni alabildik ve şimdi birçok mülk sahibine ulaşamıyoruz mahkeme kararıyla bu işi yapıp ondan sonra, bir işim projelendirilmesi ihale edilmesi ve bu süreçlerin ne olduğunu birazcık bilmek lazım.Bir diğer nokta kreşlerimiz, şu an 3 kreşimizin çalışmaları bitmek üzere ve bu eleştirileri yaparken de aslında bir işi o kadar özünden ve gerçekten soyutlayıp konuşuyorsunuz ki, yani güllük gülistanlık bir süreç, ne ekonomik kriz var.Ne deprem var.Ne pandemi var. Ne borç var. Böyle güllük gülistanlık bir ortamda elimizde bir para var ve biz gerçekten mevzuatsal olarak da bütün projeler hazırlanmış biz bir türlü adım atmıyoruz gibi bir hava estiriyorsunuzbu son derece yanlış.Bir diğer nokta şu tasarruf tedbirleri kapsamında bir şey söyleniyorsa, Bayraklı Belediyesi bu konuda herkese ders verebilir nitelikte, bakın ekonomik kriz vardı, deprem vardı, pandemi vardı, borcumuz vardı, temel yapacağımız hizmetlerin herhangi birinde bir aksaklık yok ve buna rağmen bakın 102 milyon banka borcumuzun, 80 milyonunu ödedik. Böyle bir ortamda bir kuruş kredi çekmeden, yaklaşık 102 milyonun, 80 milyonunu ödedik. 80 milyonla ne işler yapılırdı? Efendim?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Evet, bankaya bankalara 3’üncü şahıslara belediye olarak bugün bir Allah'ın kuluna bir kuruş borcumuz yok. Hani şirketlerimiz vardı, şirketlerimizde şu an aynı durumda.Şu an toplam borcumuz tam olarak arkadaşları çıkardılar ama sanıyorum 110-120 milyon civarındadır. Evet.Efendim?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Bakın karşılıklı konuşmayalım, söylediniz söyledim yani. Yani şimdi bunun uzmanları var, şu an sorduğun soruya ben ortalama bir cevap veririm. Evet  neyse...

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Müdür araçları ile ilgili değerli arkadaşlar, Bayraklı Belediyesi buradan altını çizerek söylüyorum. Gerek temizlik araçlarının kiralama işi olmuş olsun,gerek diğer araç kiralama işinde olsun Türkiye'nin en ucuz işlerinden birini yapan belediyedir. Belki de ilk 10 belediyeden biri,

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Oda olabilir. Bunu da arkadaşlar tartıştılar aslında, arkadaşlar bunu da arkadaşlar tartıştılar yani o işin...

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-  Ya bunu da tartıştık biz, yani bu maliyetleri biz bu işi çıkarabiliyor muyuz?Atölyeyi kurabiliyor muyuz?Tamiratını yapabiliyor muyuz? 5 yıl sonra araç çıkıyor çürüğe, ondan sonra tam karar aşamasında iken, 100 liralık araçlar bir anda 300 lira oldu. Bir sürü şey var yani neden olmasın yani bizim bununla ilgili bir derdimiz yok ki, kamu adına yararlı faydalı ne varsa onu yaparız. Kendi aracınızla ilgili arkadaşlar bir şey daha söyleyeyim ben geldiğinde, var olan araç envanterimizde olmayan bir araçtı gönderdim.Yani ben kimseye demedim pahalı bir araç vardı gönderdim diye. Bilmiyorum ben envanterde olmayan bir araç gönderdim aracı, bu kadar açık yani.Arıtma ile ilgili de arkadaşlar tüm Türkiye'de en fazla arıtma işi İzmir'de.Tüm Türkiye ye örnek bir ildir İzmir, tüm Türkiye’ye. İşte Marmara'nın halini görüyoruz mesela, evet Marmara’nın halini görüyoruz. Körfez'i de görüyoruz, Marmara'yı da görüyoruzdeğerli arkadaşlar.Şimdi bence bu meseleyi çok uzatmaya gerek yok bizim geldiğimiz yer belli,yapacağımız işler belli, geçmişte birazcık objektif olmak lazım İstanbul'un, Bursa'nın, Ankara'nın kamu adına yapılan yatırımları ilgili belediyelerin yatırım oldu da, biz Büyükşehir'in bir parçası olarak buradaki işleri birlikte yapmanın ne tür bir mahsuru var onu anlamıyorum. Şimdi biz burada diyoruz ki bak bir şeyin de altını çizelim bugün Bayraklı'da, Bayraklı ilçesi İzmir Büyükşehir bir parçası ve biz mevzuat olarak Büyükşehir Belediyesi'ne bağlıyız. Bizim aslında her işimiz Büyükşehir'in de  işi ve burada Tunç SOYER olmadığı zaman Bayraklı'da, onun vekaleti bizde, hayır, hayır Bayraklı'da bizde, o yüzden bizim aramızda, yok Büyükşehir yaptıküçükşehir yaptı, falan yaptı, filan yaptın bir anlamı yok. Biz totalde, totalde geldiğimiz günden bugüne arkadaşlar geldiğimiz günden bugüne Bayraklı'ya ne kadar yatırım yapılmış, toplar hepsini söyleriz. Hiçbir sorun yok, gezebiliriz de, gezebiliriz hiçbir sorun yok.Evet, evet. Efendim.Buyurun önce şeye söz verecektim.

Şentürk APAYDIN- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi arkadaşlarımız herhalde pandemiden, depremden, doğal afetlerden herhangi bir haberdar maalesef, 3 yılda ne yaptınız,ne yaptınız diye konuşurken, öncelikle bu pandemide ve depremde önce Başkanımız daha sonra başkan yardımcılarımız, müdürlerimiz ve çalışan emekçi arkadaşlarımızın hepsine huzurunuzda teşekkür ediyoruz. Gerçekten problemsiz, gecesini gündüzüne katarak emek sarf edip, sıkıntısız bir şekilde bu sürece atlattıklarından dolayı hepsine minnettarız.İkinci bir konu %40’ını gerçekleştirdik projelerimizin,evet yani bu pandemide işte depremde,çünkü halen daha o depremin sıkıntıları geçmemişken ne yaptınız, ne yaptınız diye tutturup bunları söylemekte biraz vicdan olması lazım insanlarda. Semt Merkezleri kapandı. Kütüphaneler kapandı. Düğün salonları kapandı. Allah aşkına söyler misiniz hangileri açıktı da sadece biz kapattık? Türkiye'de hangisi açıktı, hepsi kapalıydı.

BAŞKAN-Arkadaşlar hatibin sözünü kesmeyin.

Şentürk APAYDIN-Pantemi sürecinde, 1 Temmuz itibariyle kalktı, pandemi kalktı, 1 Temmuz itibariyle ve bugün de çalışmalarımızda Semt Evlerinin açılışları yapılıyor. Şimdi parklarla ilgili, kafelerle ilgili arkadaşların şu an sadece söylemek istedikleri yani söyleyelim geçelim biz. Hasan KARABAĞ döneminde ben o meclis de de vardım.  Belediyenin görevi değildir, parkları işletmek diye, AK Parti Meclis Üyeleri itiraz etmişlerdi. O dönemde, şimdi dedi ki evet evet, evet, evet ....

BAŞKAN-Abdullah Bey,lütfen kesmeyelim.

Şentürk APAYDIN-Evet evet ben yine siz Grup Başkanı Vekiliydiniz, Abdullah bey.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Muhammet Bey,dinliyelim.

Şentürk APAYDIN- Şunu söyleyeyim.Hasan KARABAĞ’ da çık dedi…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Şentürk APAYDIN-Yok yok burasıydı.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- MuhammetBey...

Şentürk APAYDIN-Ben izleyici olarak girdim Abdullah Bey. Meclis üyesi değildim. İzleyici olarak girdim.Lütfen,lütfen.

BAŞKAN- Arkadaşlar bilgi yanlış ise düzeltirsiniz. Hani niye herşeyi bir gürültüye getirmek istiyorsunuz.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Şentürk APAYDIN-Ya Abdullah bey o zamanda öyleydiniz ya..

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Abdullah Bey yani siz...

Şentürk APAYDIN-Çok iyi biliyorum.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Ya Abdullah Bey başka bir sıkıntınız yok değil mi?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Şentürk APAYDIN-Çok sıkıntıları var, çünkü..

BAŞKAN- Hadi başka bir sıkıntın yok yani.. Sonuç itibari ile ikili bir diyalog var.Yani arkadaş...

Şentürk APAYDIN-Başkanım.

BAŞKAN-  Bir saniye iddiasını söyler bekle, sonra söz alıp gerekeni söylersin yani.Nedir bu ya? Yani küçük bir çocuğa söyleseydik,  ikna etmiştik şu ana kadar.

Şentürk APAYDIN-Şimdi Başkanım, sadece itiraz edelim her şeye, bugün eğer bu olduysa hayır olmaz hayır. Şimdi 3 yılda, 3 yılda bu kentsel dönüşümle ilgili Sayın Grup Başkan Vekilimiz, Adalet Mahallesi, Adalet Mahallesi tutturmuştu. Bu kentsel dönüşümle ilgili ne olacak diye bugün bugün sunumunu yaptığımız, bir kentsel dönüşüm sunumuydu bu.Bu da yine Bayraklı Belediyesi’nin bu 3 yıl içerisinde yaptığı çalışmanın bir ürünüdür.Bunu da önümüzdeki günlerde görecekler, bu kentsel dönüşümle çok güzel bir şekilde uygulanacak.Artı şeffaflık olayı bakın Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin iktidara geldiklerinden bu yana canlı yayın, meclis canlı yayınları ve ihalelerin tamamı ile canlı olmasından yana, Sayın Cumhurbaşkanımız da sizin belediyelere verdiği talimattan anlayabilirsiniz, Abdullah Bey. Sizin belediyelere de talimat verildi ve bunları açık ve seçik olarak canlı, canlı olması diye talimat alındı. Artık bundan ne istersiniz bilemiyoruz burada konuştuklarını da canlı yayında herhangi bir şeyiniz yok. Onun için Başkanım biz yolumuza devam edeceğiz arkadaşlarda eleştirilerine devam etsinler teşekkür ediyorum.

BAŞKAN- Ya arkadaşlar şimdi tabiki eleştiri olacak,yani eleştiriyi bazen maddi temeli olur,bazen olmaz,işte mesela demin de personel yapısı ile ilgili bir eleştiri vardı.İşte bu genelge de personeli de atıl bırakmayacaksın diyor yani.Fazla mesai vermeyeceksin, gerekeni yapacaksın,yani aslında orada eleştiri yaparken,buralardan da birazcık haberdar olmak lazım. Evet arkadaşlar son iki söz verip kapatalım çok uzadı.Bir Abdullah Bey’e verelim.Bir de Grup Başkan Vekilimiz Cindi Bey’e verelim, kapansın arkadaşım.Arkadaşlar yeter artık saat 8.30 oldu.Buyurun Abdullah Bey rica ediyorum sataşma olmasın...

AbdullahAKTAŞ-Yok sataşma değil Başkanım. Şimdi anladığım kadarı ile benim söylediklerim yanlış anlaşılıyor herhalde ben öyle anımsıyorum.

BAŞKAN-Biraz gergin söylüyorsun, bizi de geriyorsun.

AbdullahAKTAŞ-Ben gergin söylemiyorum Başkanım siz geriliyorsunuz, ben gayet sakinim bakın, gayet sakinim.

BAŞKAN-Hadi bir deneyelim bakalım.

AbdullahAKTAŞ-Sayın abim, dedi ki;işte onların olduğu meclis de bende vardım. Birincisi kendisi meclis üyesi değildi.

BAŞKAN- Meclis de vardım diyor, meclis üyesi demiyor.

AbdullahAKTAŞ-Değildi Başkanım yoktu. Yani o hayal kuruyor da, ikincisi, ikincisi, ikincisi ben ne zaman Grup Başkan Vekiliydim? Ne zaman ne zaman...

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

AbdullahAKTAŞ-Ya iştebilmiyorsun ama ya, çamur atma,çamur atma bilmiyorsun bildiğin bir şeyi konuş. Ben burada bildiklerimi konuşuyorum konuşmaya çalışıyorum.Hayır senin dediğin bir kere benimle ilgili söylemiş olduğun konu yanlış,öyle bir şey yok.

BAŞKAN-Evet, 1 saniye.

AbdullahAKTAŞ- İkincisi, düğün salonları pandemiden dolayı kapandı. Her yerde kapandı.Genelge ile kapandı.Biz bundan bahsetmiyoruz,ama siz bunu anlıyorsunuz. Bizim söylemek istediğimiz düğün salonları 3 tane düğün ...

BAŞKAN- Abdullah Bey bana konuşurmusunuz?

AbdullahAKTAŞ- 3 tane düğü salonunun işlevini komple sonlandırdınız.Biz bunu soruyoruz size,pandemide niçin çalıştırmadınız demiyoruz.Arkadaşlar kendi çapında…

BAŞKAN- Anladımben anladım,anladım.

AbdullahAKTAŞ-İşte depreme bağlıyorlar, yok genelgeye bağlıyorlar, bilmem neye bağlıyorlar.Deprem olmasaydı, pandemi olmasaydı siz ne yapacaktınız bilmiyorum.Herkese dert oldu ama size kurtuluş oldu bu. Zaten hiçbir şey yapmıyordunuz sizin kurtuluşunuz oldu.

BAŞKAN-Birilerinin de sonu olacak.

Abdullah AKTAŞ-Yok Başkanım bence sizin sonunuz olacak. Bak neden biliyor musunuz?Sizin sonunuz olacak bir dahakinde siz burada aday bile olamayacaksınız.Bak bunu yazın bir kenara,  bunu yazın bir kenara...

BAŞKAN- Evet yazın,aldığım oyun iki katını alacağım,bak göreceksiniz.

Abdullah AKTAŞ-Bunu yazın bir kenara, bak söylüyorum yazın bir kenara.

BAŞKAN-Sende yaz.

Abdullah AKTAŞ- Ben yazdım zaten.

BAŞKAN-Ama sizin olmayacağınız ben biliyorum mecliste.

Abdullah AKTAŞ-Yok merak etmeyinbiz istersek her zaman oluruz. Halk, biz oluruz.Siz aday bile gösterilirmisiniz, bilmiyorum yani.

BAŞKAN-Sen işine bak, kendi partine bak daha sonra döner buraya bakarsın sen.

Abdullah AKTAŞ-Tamam o zaman niye söylüyorsunuz ki,sizde kendi işinize bakın bizde kendi işimize bakalım.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN-Üslubunu bozuyorsun.

Abdullah AKTAŞ-Ya Başkanım konuyu bu yere saptıran sizsiniz, suçlu olan biziz.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Kendisi söylüyor ben söylemiyorum ki, burada olmayacaksınız diyor.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Ya Gamze Hanım ben bunu söyleyen ben değilim Başkanımız kendisi söylüyor bunu söylemeye çalışıyorum. Şimdi dediniz ki kendi kadrom çalışıyorum,çalışırım.Evetçok doğal her Belediye Başkanı gibi, her müdür gibi, her bürokratı gibi herkes kendi kadrosuyla çalışmak ister bu doğal buna bir şey demiyoruz. Buna sözünüz yok ya da niye yapıyorsunuz demiyoruz.Haklısınız..

BAŞKAN- Ama doğru değil diyorsunuz.

Abdullah AKTAŞ- Bir futbol takımının bile teknik direktörü değiştiğinde,bütün herkes kendi ekibini kuruyor.

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ- Ya da bir kulüp başkanı değiştiğinde kendine ekibini kuruyor bu doğal buna bir şey demiyoruzama siz sözümüzü yine başka yere saptırdınız, çarpıttınız.  Bizim sözümüz buna değil, bizim sözümüz seçimlerde Sayın KILIÇDAROĞLU dedi ki hiç bir belediyeden bir tane arkadaşınızı bile çıkartmayacağız dedi.Doğrumu?

BAŞKAN- Evet.

Abdullah AKTAŞ-Siz kaç tane insan çıkardınız Başkanım bu belediyeden?

BAŞKAN-Hiç birini kendi inisiyatifimizle çıkarmadık.

Abdullah AKTAŞ-Size göre öyle size göre kendi inisiyatifiile insanları zorladınız, zorladınız..

BAŞKAN-Kimi?

Abdullah AKTAŞ- Bakın burada isim telaffuz etmeyeyim.

BAŞKAN-Hayır kimseyi zorlamadık biz.

Abdullah AKTAŞ- Burada isim telaffuz etmeyeyim. İnsanlar rencide onlasın.

BAŞKAN- Bakın belediyelerin mukayesesine gidersen…

Abdullah AKTAŞ- Size teker teker isim isim veririm.

BAŞKAN-Verinhiçbir sorun yok.

Abdullah AKTAŞ-Yani buradan o isimleri rencide etmemek için o insanların isimlerini vermek istemiyorum.Ama isterseniz özelde ben size veririm.

BAŞKAN- Hayır açsınlar davalarını gelsinler.Madem biz haklıysak.

Abdullah AKTAŞ-Açanlarda var zaten, kazananlarda var.Ya bu kazananda gelecek görev vereceksiniz. Çünkü kazanmış doğru mu?

BAŞKAN- Bakacağız bakacağız.

Abdullah AKTAŞ- Siz attınız,suçladınız ama aklandı, kanun önünde aklandı, kazandı bu belediye de görev vereceksiniz.Onlarda var örnekleri..

BAŞKAN- Buna sen mi karar vereceksin?

Abdullah AKTAŞ- Yok kanunlar karar vermiş zaten.Siz uygulayacaksınız uygulayıcı olarak.

BAŞKAN-Tamam kanunlar gereğini yaparız.

Abdullah AKTAŞ-Şimdi bu şeyle ilgili el atmayla ilgi Büyükşehir’in el atmasıylailgi benim söylemek istediğim yine yanlış anlaşıldı.Ben niye böyle yaptı ne etti anlamında söylemiyorum. Büyükşehir Belediyesi yanlış bir planlamadan kaynaklanan, el atmadan kaynaklanan bir sıkıntıdan dolayı yani vatandaşın yerine bu viyadükü yaptığından dolayı vatandaşın hakkını gasp ettiğinden dolayı bir dava açıldı kazandı vatandaşta bununla ilgili icra ve vesaire bunları yaptı.

BAŞKAN- Haklı.

Abdullah AKTAŞ- Haklıburada benim söylemek istediğim bunu yapan bunu yapan Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bu konuları konuşun gereken yapılsın.

BAŞKAN- Konuşuyoruz zaten,konuşuyoruz.

Abdullah AKTAŞ-Hayır haberiniz yokmuş sonradan ilave ettiniz.Diyorsunuz ya banaparkı biliyorsun bence siz yolu biliyordunuz. Muhammet kardeşim o yolu da Başkanımıza bir araya gösterelim nerede olduğunu.

BAŞKAN- Evet devam edelim ben o yolu biliyorum. Sen hiç canını sıkma.

Abdullah AKTAŞ- Kendiside bilmiyor. Benim orada anlatmak istediğim konuşun, bu külfeti Büyükşehir Belediyesi karşılasın demekti.

BAŞKAN-Evet.

Abdullah AKTAŞ- Yapıyorsa zaten sorun yok.Biz bu anlamda söyledik yani Büyükşehir Belediyesi niye bu köprü yaptı niye bunu yaptı anlamında söylemedik yani.

BAŞKAN-Yargı kararına uygun olarak yapabiliyor diyor. Yani orada Büyükşehir'in biz ödeyemeyiz yapamayız diye bir şey yok yargı kararını netleşmesi lazım ve bunun…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Kanun Hükmünde Kararname ne diyor?

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Kanun Hükmünde Kararnameden haberiniz yok.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Şimdi yine Sayın abimiz dedi ki,Cumhurbaşkanı belediyeler de canlı yayınlansın dendi dedi.

BAŞKAN- Efendim.

Abdullah AKTAŞ-Meclisler canlı yayınlansın yanlış anlamadım değil mi? Şentürk abi öyle dedin değil mi? Meclisler canlı yayınlansın dedi dedin.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Evet belediye meclisi. Bu belediyenin meclisi bizim verdiğimiz önerge ile canlı yayınlanıyor. İlkinde reddettiniz…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

 

Abdullah AKTAŞ- Sayın abim, Sayın abim, takip etmiyorsun, takip etmiyorsun işte takip etmiyorsun.

BAŞKAN- Şentürk Bey 1 saniye...

Abdullah AKTAŞ- Birincisi Önergeyi verdik,önergeyi niçin verdik biliyormusun? Vermiş olmak için vermedik.Bayraklı’lı vatandaşı bu meclis de olan konuları çünkü neden Bayraklı’nınbir çok internet kullanımı bilmeyen yaşlılarımız var.

BAŞKAN- Meclisin canlı yayınlanması işi doğru bir iştir. Sorun yok.

Abdullah AKTAŞ- Aynen doğru bir iş. Yani birçok vatandaşımız interneti kullanmıyor atılan mesajları belki görmüyor.Yayınlanan yayınları görmüyor.

BAŞKAN- Burada sorun yok.

Abdullah AKTAŞ-Dolaysı ile dedik ki, bu meclisler canlı yayınlansın ve bu meclis çatısı altında alınan her türlü karar, konuşulan her türlü söz vatandaşımız tarafından izlensin dedik. Kötü mü yaptık Şentürk Bey? İyi yaptık tamam yani demek istediğim o idi.

BAŞKAN- Arkadaşım 1 saniye. Arkadaşlar 1 saniye lütfen ama.

Abdullah AKTAŞ-Ama şunu unutuyorsun sen ilk verdiğimiz önergeyi reddettiniz.Sonra ikinci verdiğimiz önergeyi kabul ederek bu meclis canlı yayınlanmaya başlandı. Burada bizim derdimiz şov yapmak falan değil yada başka bir şey değil sadece vatandaş bu meclisten haberdar olsun diye yaptık.

BAŞKAN- Tamam mı?

Abdullah AKTAŞ- Şimdi son bir şey daha Başkanım ondan sonra sonlandıracağım.

BAŞKAN- Evet buyurun.

Abdullah AKTAŞ- Cindi Bey dedi ki;spor kulüplerini işletilmesi vesairesi vesairesi yerel belediyelerin işi değil. Kendisi o kapatılan, kapatılan kadın basketbol takımının maçlarını kendisi protokolden izliyordu o dönem unuttu onları, o zamanları unuttu en iyi seyircilerden bir tanesiydi.O günleri unuttu o gün öyleydi bugün böyle. Bir şeyi daha unuttu,bir şeyi daha unuttu Sayın Özgür Başkanımız söyledi.Bir şey daha unuttun ya sen bir de Büyükşehir Belediyesi'nin meclis üyesisin,Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı başarıyı unuttu, o da bir amatör kulüp dünyadan bir habersiniz. Biraz önce söylendi, yani sen burada karşısın burada karşısın evet karşısın ama Büyükşehir’e gittin fotoğraf var onun maçlarına katıldın. Cindi Bey…

BAŞKAN- Abdullah Bey, Abdullah Bey, Abdullah Bey bana yönelik konuşun.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Abdullah AKTAŞ- Evet hareket yapmayalım burada da bir yer vardı bunu ben siyaset olsun diye söylemedim.

BAŞKAN-Zaten söylemezsiniz.

Abdullah AKTAŞ-Cumhuriyet Halk Partili bir belediyenin yapmış olmasına rağmen o o spor takımının aldığı başarılarla ben de gurur duydum.Bayraklı’nın bir evladı olarak birçok maçlarını da izledim. Keşke yani böyle kapatmak yerine o kulübü geliştirseydiniz de,en azından spor salonunda eğitim alan çocuklara bir örnek olsaydı. Yani çünkü neden Türkiye genelin de bir örnek oldu amatör olan bir takım belli bir seviyeye geldi ve en sonunda Süper Lig'e çağırıldı ki diyorsunuz ki sizzarar ediyordu vesaire vesaireo da değil. Madem zarar ediyor bu kadar şeye nasıl geldi bu takım?Ayrıca bu takım çok ilginçtir ondan da haberiniz yok nesine.com’dan ve iddaa’dan da pay oluyordu bunda biliyorsunuz değil mi?

BAŞKAN-Biliyorum biliyorum.

Abdullah AKTAŞ- Yani biliyordunuz. Yani dolayısıyla kendi masrafını zaten kendisi karşılıyordu. Onu söylemeye çalışıyor.

BAŞKAN- Çok teşekkür ediyorum.

Abdullah AKTAŞ- Teşekkür ediyorum hayırlı akşamlar diliyorum.

BAŞKAN- Şimdi hayır hayır son Cindi Bey’e vereceğim. Şimdi arkadaşlar gerek yok. Şimdi personel değiştirilmesiyle ilgili, işte ilgili müdürlerin değiştirilmesiyle ilgili gelenin sürekli dönüşümü ile ilgili tabii ki bir eleştiri olabilir.Ama inanın biz Merkez Bankası kadar değiştiremiyoruz ya. TÜİK kadar değiştiremiyoruz ya.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Ama yani şimdi evet sonCindi Bey'e verip kapatacağız arkadaşlar lütfen.

Cindi Can POLAT- Sayın Başkanım

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Arkadaşlar lütfen ya. Söz verip bitireceğiz.

Cindi Can POLAT-Ben bir Başkanım…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Arkadaşlar…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Tamam teşekkür ederiz.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Eksiği vardır abi eksiği vardır.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Abi ben yüzlerce iş bilirim size anlatılan boyutu başkadır, bizim birimlerdeki işin işleyişi başka…

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Bak abi bir şey söyleyecektin, kapatacaktın. Yine başka bir mevzu ya girdin.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Biz de ona çalışıyorum.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Biz zaten onu istiyoruz biz de onu istiyoruz bakın ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi de onu istiyor.Hiçbir sorun yok.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Şimdi bakın arkadaşlar şimdi burada siyaseti öyle karalama üzerine hani ne söyleyeyim, ben bu polemikleri nasıl yürüteyim, var olanı nasıl yok sayayım, ancak pozitif taraflarını görmeden nasıl eleştireyim,aslında ait olduğum grubun, anlayışın yaptığı uygulamaları çeşitli farklı varyasyonları yok sayıp, karşı tarafa böyle bu kadar acımasızca deyişi bizim anlayabilme şeyimiz yok. Biz işimizi yapacağız işimizi yapmaya da devam edeceğiz.Bakın şundan emin olun sokaktaki vatandaş neyin ne olduğunun farkında, Bayraklı Belediyesi’nin ne yaptığının farkında, işlerin ne olduğunun farkında, bu süre zarfında ne kadar iş yapıldığını farkında. Biz zaten önümüzdeki süreçte ilgili müdürlüklerimizin geldiğimiz günden bugüne ne iş yapıyorlarsa bunların her işinin sunumu yapacağız.Ama ben bunlara niye cevap vermiyorum Bayraklı Belediyesi bir şey yapıyor ben yaptığımın farkındayım, ne olduğununfarkındayım ve neler yapacağımızı da farkındayım. Ha bir genelge var işte kreş yapma vesaire göreceksiniz bir yolunu bulup yine yapacağız. Evet ya bir yolunu bulup yine yapacağız bak göreceksiniz. Buyurun.

Cindi Can POLAT-Başkanım.

BAŞKAN- Park Bahçeler Müdürümüz buradaysa sadece Abdullah Bey’i bir alıp  yarınbir gezdirin olur mu?Evet yok yok mevcut değil. Buyurun.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Cindi Can POLAT-Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar 2’incimeclisimiz…

BAŞKAN- Ya da bankaya götürün ne kadar ödemişiz onu bir dekontlarını verin.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

BAŞKAN- Ödediğimiz borçlarla ilgili evet vallahi biz de seviniriz. Buyurun.

Cindi Can POLAT-Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar 2’inci meclisimiz hiç alışık olmadığımız bir şekilde bugün çok uzadı. Evet tartışıldı tartışılsın tartışmaktan kaçırmayalım tartışa tartışa doğruyu bulacağız. Şimdi ben iki konu ile ilgili çok şey konuşuldu zaten eleştiri getirilen hemen hemen her konuya hem sizin hem arkadaşlarımız tarafından cevap verildi. Tekrara düşmemek için aynı şeylere cevap vermeyeceğim.İki konuyu grubumuzun düşüncesi de iki konu ile ilgili önemli iki konu ile ilgili grubumuzun düşüncesini dile getirmek için söz aldım.Birincisi Osmangazi'de oturan Uzman Çavuş Ali AKDOĞAN şehidimizin isminin bir sokağa vermesi ile ilgili bunun kararı sokağa ismin verilmesi kararı daha önceki meclisimizde almıştı, ancak Büyükşehir Belediyesinde takip sisteminde sıkıntı yaratıyor gerekçesiyle reddedildi.Ben bu vesileyle bir kez daha şehidimizi rahmet ile grubunuz adını anıyorum. Muhammet arkadaşımızın da önerisi var biz de grup olarak destekliyoruz, öneriyoruz. Şehidimizin isminin Osmangazi'de evine yakın bir yerde yapılacak bir kültür merkezi, sağlık evi ya da bir yeşil alana verilmesini öneriyoruz.İkincisi Sayın Başkanım bu basketbol takımı meselesi çok uzadı. Ben ona net açıklık getireyim. Bayraklı Belediyesi Spor Kulübü amatör bir kulüp ama kadın basketbol takımı, kadın basketbol takımı Abdullah Bey dinliyor musunuz? Senin için söylüyorum. Tamamşimdi kadın basketbol takımı profesyoneldi.Bu profesyonel takıma Rusya'dan Rusya'dan Amerika'dan Almanya'dan milyonlar verilerek sporcu getiriliyordu. Biz diyoruz ki o sporculara 2 milyon, 3 milyon, 5 milyonlar verileceğine o yabancı ülkelerden bu oyuncular getirilip burada oynatılacağına onların yerine 200-300 öğrenci, 200-300 daha Bayraklı'da oturan, yaşayan genç çocuk kardeşimizin oralarda altyapıdan yetiştirilerek Türk sporuna kazandırılmasını öneriyoruz.

Mikrofonsuz konuşulduğu için deşifre edilememiştir.

Cindi Can POLAT-Vardı vardı yabancı oyuncusu vardı, vardı yabancı oyuncusu vardı.Arkadaş bir bitireyim bir bitireyim. Ben ayrıca ayrıca Muhammet kardeşim sorduğu için söyleyeyim ben o takım profesyonel olduğu ilk günden beri o profesyonelliğe karşıyım. Yani bizim gibi ilçe belediyelerin profesyonel takım işletmesine, sahip olmasına karşıyım. Ayrıca basketbol takımının hiçbir maçına da gitmedim. Çünkü baştan beri karşıydım. Teşekkür ederim.

BAŞKAN- Evet orada demek ki..Şimdi evet değerli arkadaşlar bakın mesele şu evet Cindi Bey,Cindi Bey, Muhammet Bey, Muhammet Bey..Şimdi değerli arkadaşlar mesela bugün meclisimizin açılışında bugün evet son bitireceğiz artık.Bugün meclisimizin açılışında bir arkadaşımız sunum yaptı. Bu kentin kanayan yarası, kanayan yarası en önemli sorunlardan bir tanesi kentsel dönüşüm ve bununla ilgili arkadaşlarımız gelip burada yaklaşık 1 yıldır süren bir çalışmanın sunumunu yaptılar ve size de şunu söylediler bir eksik bir sıkıntı vesaire varsa biz gereğini yapalım.Siz bizden doküman istediniz. Size gönderiyoruz. Bu iş değil midir?Bu iş değil midir?Hayır hiçbir şey yapmadınız diyorsunuz ya, bu iş değil midir? Adalet Mahallesi'nde aynı iş iş değil midir? Nafiz Gürman, Yamanlar, Onur da yapılan iş iş değil midir? Sadece bugün ile ilgili söylüyorum.Biraz vicdanlı olun ya yani hani kul hakkı falan diyorsunuz ya, gerçekten kul hakkına girmeyin ve şu an gerçekten kul hakkı yiyorsunuz.

V. TOPLANTIYA KATILAMAYAN MECLİS ÜYELERİNİN MAZERETLERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ

BAŞKAN-Evet önce mazeretli meclis üyelerimizin mazeretleri oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edilmiştir.

VI.  TOPLANTI GÜN VE SAATİNİN TESPİTİ VE KAPANIŞ.

BAŞKAN-Bir dahaki meclisimiz?

Cindi Can POLAT- Bir dahaki meclisimiz 3 Ağustos Salı günü saat 18'de.

BAŞKAN-Abdullah Bey? Evetbir dahaki meclisimiz 3 Ağustos Salı günü arkadaşlar herkese iyi akşamlar diliyorum.

 

 Serdar SANDAL

 Belediye Başkanı

 

 

 

                                                 Emel ARSLAN HÜR                              İbrahim BALIKÇI

                                                           Üye                                                                Üye