BAYRAKLI BELEDİYE MECLİSİNİN 2014 YILI HAZİRAN AYI TOPLANTISININ 06/06/2014 TARİHLİ II. BİRLEŞİMİNE AİT TUTANAK
HAZIR BULUNANLAR :
MECLİS BAŞKANI : Hasan KARABAĞ
ÜYELER : Ali ALAN - Ayşegül BAHADIR - Cindi Can POLAT - Emre MARAZ- Fahrettin ORANDI-- Fatma ATALAY- Fatma Duygu KUMAŞ- Gönül VURAL- Gamze Gül ÇAMUR- Hatice TATLI- Hamdi VATANSEVER- Hasan KARABAĞ- Münir DEMİR- Mustafa ÇEKİÇCİ- Necati YILDIZ- Nail KURTULUŞ- Ramazan BULUT- Sema TURAN- Şeref BALBAY- Veli TOPAL- Yeşim TEKOĞLU- Ali KÖKOĞUZ- Abdullah AKTAŞ- Çağlar HASPOLAT - Fazlı TAŞKIRAN- Hayrettin GÜNGÖR- İsmail YAĞCI- Kemal BÜYÜKKESİM- Latif AYDEMİR- Mustafa KARAMAN- Mikail BİLİCİ- Rukiye BAYRAK KARATAŞ-Tarkan DÜZMAN
HAZIR BULUNMAYANLAR: Faysal YILDIZ - Adem SEÇİLMİŞ -Ali ŞENAY- Hasan SURÖZÜ
I. BAŞKAN TARAFINDAN MECLİSİN AÇILMASI
BAŞKAN- Değerli arkadaşlarım, çoğunluğumuz vardır meclisi açıyorum.
II. GEÇMİŞ TOPLANTI TUTANAĞININ OKUNUP OYLANMASI
BAŞKAN- Geçmiş toplantı tutanağı ile ilgili görüş bildirmek isteyen arkadaşım var mı? Yoksa okunmuş gibi kabulünü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. Birimlerden gelen önergeler bölümüne geçmeden önce değerli arkadaşlarım size dağıtılan müdürlerimizin telefonlarıyla ilgili kartta, bir müdür arkadaşımızın telefonu yanlış yazılmış. Şimdi sizin kişisel kullandığınız telefonları sekreterim teyit alacak sizden, sizin mi bu diye. Bütün müdür arkadaşlar telefonlarına meclis üyesi olarak sizlerin isimlerini kaydetsinler orda çıksın o zaman hemen dönerler. Telefonlarına kayıt edecekler müdür arkadaşlar sizin telefon numaralarınızı. O yapılmadı ben kaydettim bak siz aradığınızda hemen çıkıyor. Evet arkadaşlar, bunu da böyle aşalım.
III. BİRİMLERDEN GELEN ÖNERGELERİN GÖRÜŞÜLMESİ
BAŞKAN- Birimlerden gelen önergelerin görüşülmesi. Birimlerden gelen önergelerin gündemdeki gibi okunmasının kabulünü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
1- (DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ-51131661-301.03-1201) Belediyemiz Destek Hizmetleri Müdürlüğü Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği.
Hatice TATLI- Bu maddenin Hukuk Komisyonuna sevkini talep ediyoruz.
BAŞKAN- Bu maddenin Hukuk Komisyonuna sevkini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
2- (RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ-50594683-307-1010) Belediyemiz ilçe sınırlarındaki 286/4 Sokak No:2/A,Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi No:265, Manas Bulvarı-Haydar Aliyev Caddesi 1586/14 Sokak, 1600/3 Sokak ve 1600/4 sokak adresindeki ilgili yerlerin içkili yer bölgesine alınması.
Hatice TATLI- Bu önergenin Çevre ve Sağlık, Esnaf ve Eğitim komisyonlarına sevkini talep ediyorum.
BAŞKAN- Bu maddenin Çevre ve Sağlık, Esnaf ve Eğitim komisyonlarına sevkini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
3- (PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ-64008364-310.01.04-472) Bayraklı ilçesi, Gümüşpala Mahallesi, 25M-IId pafta, 36932 ada, 2 ve 7 nolu parsellerin bulunduğu imar adasında bahçe mesafelerinin belirlenmesine yönelik imar plan değişikliği önerisi hk.
Hatice TATLI- Bu önergenin İmar ve Hukuk Komisyonlarına sevkini talep ediyoruz.
BAŞKAN- İmar, Çevre ve Sağlık. Ama Çevre ve Sağlık da var burada. Evet İmar, Çevre ve Sağlık ve Hukuk Komisyonlarına sevkini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
4- (PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ-64008364-310.01.04-504) Bayraklı ilçesi, Adalet Mahallesi, 25N-III B pafta, 2405 ada, 111 nolu parselin bulunduğu imar adasında bahçe mesafelerinin belirlenmesine yönelik imar plan değişikliği önerisi hk.
Hatice TATLI- Bu önergenin de İmar, Hukuk, Çevre ve Salık Komisyonlarına sevkini talep ediyoruz.
BAŞKAN- Bu maddenin de İmar, Hukuk, Çevre ve Sağlık Komisyonuna sevkini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
5- (PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ-64008364-310.01.04-499) Bayraklı ilçesi, Emek Mahallesi, 25M-Ib pafta, 36751 ada, 1 nolu parselde ayrılan trafo yerinin özel mülkiyette kalması nedeniyle, yaklaşık 50 metre batısında yer alan 7245 ve 7246 Sokakların kesişiminde ayrılan park alanına kaydırılmasına yönelik imar plan değişikliği önerisi hk.
Hatice TATLI- Bu önergenin de İmar, Hukuk, Çevre ve Sağlık Komisyonlarına sevkini talep ediyoruz.
BAŞKAN- Bu maddenin de İmar, Çevre ve Sağlık, Hukuk Komisyonlarına sevkini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
6- (EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ-11233977-756.02-2994) İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Manavkuyu Mahallesi, 25N-3C pafta, 332 ada, 96 parseldeki 200/2471(8.00m2) Belediyemiz hissesinin parseldeki diğer hissedara hisseleri oranında satılıp satılmaması hk.
Hatice TATLI- Bu önergenin Plan-Bütçe ve Hukuk Komisyonlarına sevkini talep ediyoruz.
BAŞKAN- Bu önergenin Plan-Bütçe ve Hukuk Komisyonlarına sevkini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir.
IV. KOMİSYONLARDAN GELEN RAPORLARIN GÖRÜŞÜLMESİ
1- (İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ-26169542-301.03-2057) Sözleşmeli olarak görev yapacak olan 8 adet Tekniker, 2 adet Teknisyen, 1 adet Ekonomist'e ödenecek aylık net ücrete ilişkin plan bütçe komisyonu (oy birliği) raporu.
BAŞKAN- Bu maddenin komisyondan geldiği gibi, oy birliği ile gelmiş herhalde.
Hatice TATLI- Evet komisyonlardan geldiği gibi oylanmasını talep ediyoruz.
BAŞKAN- Komisyonlardan geldiği gibi kabulünü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
2- (BAŞKANLIK MAKAMI-9745726-301.03-196) Tüm hisseleri Belediyemize ait olan Baybel Gıda Turizm Organizasyon Temizlik Reklam Yayım Spor Hizmetleri İnsan Kaynakları Bilişim Eğitim Taşımacılık Yapımcılık Madencilik Makine Mobilya İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinin sermayesinin artırımının kabulüne ilişkin Plan Bütçe, Hukuk Komisyonları (oy çokluğu) ortak raporu.
Hatice TATLI- Komisyonlardan geldiği şekliyle kabulünü talep ediyoruz.
BAŞKAN- Bu maddenin de komisyondan geldiği gibi kabulünü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler. Buyurun bildirin görüşünüzü.
Hayrettin GÜNGÖR- Değerli Başkanım, değerli divan, kıymetli hazirun. Bayraklı Belediyesi Sayın Belediye Meclisi Divan Başkanlığına , 04.06.2014 günü yapmış olduğumuz Plan-Bütçe ve Hukuk Komisyonları ortak toplantısı itiraz şehri raporudur. Konu Baybel Anonim Şirketinin sermaye arttırma kararının görüşülmesi .Söz konusu toplantıda sermayenin tamamı belediyeye ait Baybel Limited Şirketinin sermayesinin bir milyon beş yüz elli bin TL?den, üç milyon beş yüz elli bin TL?ye çıkarılması hususu görüşülmüş, her iki grup üyelerimiz aşağıdaki nedenlerden dolayı itiraz şehri koymuşlardır.
1.Söz konusu şirketin sermayeyi arttırmayla ilgili genel kurul kararına ulaşılamadığından arttırma gerekçeleri tam olarak anlaşılamamıştır.
2.Şirketin sermayeyi artırımıyla ilgili gerekli olan daha önceki sermayenin ödenip ödenmediğine, Türk Ticaret Kanunun 324.maddesi mucibince şirketin öz varlığını kaybedip kaybetmediğine dair serbest muhasebeci, mali müşavir veya yeminli mali müşavir raporuna rastlanmadığından, bu rapora esas alınan mali tablolar komisyona verilmediğinden bu sermaye artırımına olumsuz oy kullanılmıştır. Bunun dışında geçtiğimiz günlerde basında belediye şirketleriyle ilgili, Büyükşehir Belediyesi şirketleriyle ilgili bir takım yazılar okuduk. Bunların bir kısımlarını ben not aldım. Büyükşehir bütçesinden 2009-2013 döneminde zarar eden belediye şirketlerine aktarılan para bir milyar yüzeli beş milyon altı yüz otuz yedi bin liradır. Fuarlar dahil bütün şirketler zarar etmektedir. Büyükşehir Belediyesi şimdilerde talip olduğu Balçova termalle aynı bölgedeki teleferiği tam olarak yedi yıldır hizmete açamıyor kullandığı zarardan dolayı. Bizim belediyemiz hakkında da böyle bu tür zarar ifadeleri ve kamuoyunun aydınlatılması için bizim şirketlerimize ait hesapların belli periyotlar halinde kamuoyuna anlatılması ve şirketlerimizin kar, zarar durumunun herkes tarafından bilinmesi tarafınızdan duyurulursa bizi çok memnun edecek.
BAŞKAN- Teşekkür ederim Hayrettin bey. Bizim şirketlerimiz yok, bir tane şirket var.
Hayrettin GÜNGÖR- İnşallah olur.
BAŞKAN- Belediye şirketlerinin kar etmesi çok zor bir durum ama yani hiç olmazsa başabaş gelse çok daha iyi olur. Bu maddenin kabulünü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler? Oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
V. DİLEK VE TEMENNİLER
BAŞKAN- Dilek ve temennilerde söz almak isteyen arkadaşım var mı? Necati bey buyurun. Tabiki de kürsü sizin.
Necati YILDIZ- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri siyasi, hukuki ve ahlaki görevlerimizin gereği olarak İzmir' e ait malları ve hakları korumakla yükümlüyüz. Bu nedenle son günlerde kamuoyunda, İzmir kamuoyunda yoğun biçimde tartışma konusu olan Özel İdare mallarıyla ilgili olarak gündem dışı söz almış bulunmaktayım, bu vesileyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
BAŞKAN- Necati bey gündem içinde aldınız, dilek ve temennilerde aldınız, düzeltme yapalım.
Necati YILDIZ- Evet düzeltme yapalım. Değerli arkadaşlarım, İzmir İl Özel idaresi yaklaşık 143 yıllık bir kuruluş. 1871 Vilayet Nizamnamesiyle kurulmuş, Türkiye?nin ilk yerel yönetimlerinden birisidir. Bu süre içerisinde İl Özel İdaresi merkezi, idarenin yapmadığı veya yapamadığı birçok hizmeti İzmir'e kazandırmış ve bu süre içersinde de çok değerli gayrimenkulleri İzmir'e kazandırmıştır. Bu gayrimenkuller Osmanlıda da, Cumhuriyet döneminde de Beytülmal yani kutsal mal olarak kabul edilmiş ve her gelen üzerine bir taş üstüne bir taş koymaya gayret etmiştir. Hiç kimsenin aklına satıp savup, paraya çevirip bizden sonrakiler tufan düşüncesi hiç kimsenin aklına gelmemiştir. Bu konu Özel İdare mallarıyla ilgili konu geçen yıl İzmir'in gündemine eski İl Genel Meclisi Başkanı değerli arkadaşım Serdar DEĞİRMENCİ ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz KOCAOĞLU'nca getirilmişse de seçim nedeniyle yeterli ağırlıkta tartışılamamıştır. Son günlerde öğreniyoruz ki seçimden hemen sonra sayın Valinin başkanlığında oluşturulan adı mal dağıtım komisyonu olan bir komisyon, bu malları yangından mal kaçırırcasına hazineye devretmiştir. Personellerini ilgili belediyelere, ama mallarını hazineye devretmiştir. Diyeceksiniz ki ne var bunda hazineye devredilmiş. Değerli arkadaşlarım biz hazineye devrin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Çünkü biliyoruz ki Karayolları arazisi de Hazine malıydı şu yanı başımızdaki Tekel tütün deposu da Hazine malıydı ama Hazineden Özelleştirme İdaresine oradan da kapalı kapılar ardında güya ekranlar önünde yapılan ama gerçekte kapalı kapılar ardında ihalelerle yandaşlara peşkeş çekilmiştir. Ve biz yine biliyoruz ki bu Özel İdarenin 140 yılda biriktirdiği bu Beytülmallar Hazineye oradan da Özelleştirme İdaresine ve oradan da yeni yandaşlara gidecektir. Daha evvel yaptıklarınızdan biliyoruz.
BAŞKAN- Cevap verirsiniz Ali bey.
Necati YILDIZ- Değerli arkadaşlarım, seçimlerde bu konu yeterli ağırlıkta tartışılmamış, eski Ulaştırma Bakanı ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı AK partinin sayın Binali YILDIRIM'a sorular yöneltildiğinde bakarız ederiz gibi bir takım kaçamak cevaplar verilmiştir. Şimdi anlıyoruz bu bakarız ederizlerin ne anlama geldiğini hakikaten de bakılmış, edilmiş. Değerli arkadaşlarım, kendini muhafazakar olarak niteleyenlerin bu konuda da muhafazakar olmaları yani ecdat malına sahip çıkmaları, koruyup kollamaları beklenirdi. Şu paradoksa bakın ki ecdat malını koruma kollama görevi biz sosyal demokratlara düşmektedir. Demek ki işin içine para girince ne muhafazakarlık kalıyor ne de dindarlık kalıyor. Bunu Türkiye?deki Özelleştirme programlarından, İstanbul?daki trilyonluk arazilerin el değiştirmesinden, bunu tapelerden de anlamaktayız. Daha geçenlerde hepimizin yüreğini dağlayan Soma faciasının altında yatan esas neden de her şeyi paraya tahvil edip, uçan kuşu bile özelleştirme programına ilave ettirip ne bulduysa satıp gelecek nesillere bir çakıl taşı bile bırakmama azmindeki bu iktidarın elinden İzmir'in mallarını kurtarmak sadece biz Cumhuriyet Halk Partililerin değil, Adalet ve Kalkınma Partisinden seçilmiş değerli arkadaşlarımın da siyasi, hukuki ve ahlaki görevleridir. Sadece bizlerin tepki koyması yeterli olmaz, ben inanıyorum ki sadece Bayraklı Belediye meclisindeki değerli arkadaşların değil diğer ilçe belediyelerindeki değerli arkadaşlarımla ortak bir davranış, ortak bir tavır sergilersek bu malları tekrar İzmir'e kazandırabiliriz. Ben bu noktada bir tespiti daha yapmak istiyorum. Değerli arkadaşlarım İzmir'e gelen Valiler genellikle biliyorsunuz çok yüksek devletin çok yüksek kademelerine gitmişlerdir ve çoğu saygıyla anılmaktadır. Osmanlıda da bu böyleydi İzmir Valiliği yapanlar genellikle Osmanlıda sadrazamlığa terfi ederlerdi. İzmir' de de İzmir Valiliği yapanlar birçok bakan çıkarmıştır İzmir valilik yapan çok değerli devlet adamları çıkmıştır. Ama bunların içerisinde çok azı kötü şöhretiyle anılmıştır yok denecek kadar azı. Bir tanesi 18. yüzyılın ikinci yarısı ile 19. yüzyılın başlarında İzmir' i yöneten, ayan sıfatıyla yöneten katip zadelerdir. Katip zadeler İzmir halkına zulüm ederek, fakirin fukaranın elinden malını mülkünü alarak kendi servetlerine katmışlardır ki bu servetlerden bir tanesi şu an sayın Valinin makamının bulunduğu alandır o konak oradan gelir. O geniş alanlar ta Emiralem'e kadar Karaburun'a kadar İzmir'in servetinin neredeyse tamamını ele geçirmişlerdir. Ama Osmanlı II.Mahmut zamanında bu tespit yapıldıktan sonra kellesi alınmış Ahmet Reşit Efendinin Ayan Ahmet Reşit Efendinin ve malına mülküne de el konulmuştur. Yani Beytülmala ne kadar sadık olduğunun bir örneği de budur.Sonra uzun yıllar İzmir'e gelen Valiler genellikle giderken, uğurlanırken İzmir'in bütün sivil toplum kuruluşları tarafından havaalanlarında alkışlarla ve göz yaşlarıyla uğurlanmışlardır. Bir tek istisna vardır hani hatırlarsınız ismini anmak istemiyorum. Bir iş adamının yurt dışına para kaçırma operasyonuna adı karıştığı için istifa etmek zorunda kalan bir vali vardır. Onun dışında bütün Valilerimiz saygıyla anılmışlardır. İzmir'e gelen çok değerli Valimiz bize ilk anlatıldığında Diyarbakır'da çok değerli hizmetler yapmış biz hepimiz sevinmiştik İzmir?e hakikaten iyi bir vali daha geliyor diye ama kısa zamanda sükut-u hayale uğradık. Niçin uğradık? Hatırlayınız bir soruşturma nedeniyle soruşturanları açığa alıp, suçluları koruduğu ayan beyan ortaya çıkınca Sayın Valiye karşı İzmir'de kamu vicdanında derin yaralar açılmıştır. Tam bu unutulacak, bu tedavi edilebilir belki diye, kendini affettirebilir diye düşündüğümüz bir sırada bu defa az evvel söylediğim nedenlerle İzmir'in malları yani hepimizin gelecek kuşaklara bırakmak zorunda olduğumuz, hepimizin ahlaki görevi olan bu mallar Hazineye devir kılıfı altında yeni yandaşlara peşkeş çekilme yoluna girmiştir. Dün STK'lar kendisini ziyaret ettiğinde.
BAŞKAN- Toparlarsak iyi olur.
Necati YILDIZ- Dün STK'lar kendisini ziyaret ettiğinde gitsin mahkemeye versinler, unutmasın ki o mahkemelerin son zamanlarda adalet dağıttığına dair şüpheler de artmaktadır ama kamu vicdanındaki yargılama her türlü yargılamanın üzerindedir. Bu hatırlatmayla hepinize saygılar sevgiler sunuyorum.
BAŞKAN- Evet sağ olun. Söz almak isteyen arkadaş. Buyurun Kemal bey.
Kemal BÜYÜKKESİM - Sayın Başkan, çok değerli meclis üyesi arkadaşlarım hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Tabi Necati abi bizim çok saygı duyduğumuz bir abimiz, siyasi deneyimi çok yüksek olan bir abimiz ona saygı duyuyoruz ama aslında daha önemli yerlerde olması gerekir işte Bayraklı Belediye Meclis Üyesi oldu aslında kendisinin Büyükşehirde olması lazımdı. Ona saygı duyuyoruz görüşlerine. Tabi beytülmaldan bahsetti sayın Necati abimiz ama ben şunu hatırlatmak istiyorum, önce Bayraklı' ya bakalım önce kendi kapımızın önünü bir süpürelim biz. Bunlardan ben bahsetmeyecektim ama bahsetmek zorunda kaldım. Cemalettin ALPER önce biz kendi kapımızın önünü süpürmemiz gerekiyor, Cemalettin ALPER yevmiye numarası on bir bin seksen altı, CHP Bayraklı ilçe başkanımız arkadaş kendisi. Arkadaşımızın kendisi işe başlama tarihi 01/09/2009, işten çıkış tarihi 10/10/2013. Şimdi Cemalettin arkadaşımız 10/10/2013 de işten çıkıyor ve on bir milyar dokuz yüz elli sekiz bin iki yüz elli sekiz TL?sı kıdem tazminatı alıyor bu arkadaşımız. Daha önce bu mecliste bunlar gündeme geldi, CHP Bayraklı' da çalışan arkadaşlarımızın burada hizmet ettikleri çalıştıkları gündeme geldi olabilir emeğe biz saygı duyuyoruz her arkadaşın emeğine saygı duyuyoruz çalışabilirler ama bir ilçe başkanının belediyede çalışması ne kadar doğru ? Ve bu arkadaşımızın aldığı kıdem tazminatı hangi yasaya, hangi kanuna, hangi yönetmeliğe dayanaraktan bunu alıyor? Bu kamu zararı değil midir bu arkadaşımızın aldığı para? Ve bu arkadaşımız 10/10/2013 de işten çıkıyor ve tekrar işe başlıyor anlaşılıyor ki buradan, bu arkadaşımızın bu kıdem tazminatı verilmek üzere bu işten çıkartılıyor ve tekrar bu iş de çalışıyor. Bu arkadaş ne iş yapıyor, ne görev yapıyor? Emeğe saygı duyuyoruz sekiz saat çalışması gereken arkadaşımızın hem ilçe başkanlığına hem de belediyede çalışmaya nasıl zaman ayırabiliyor bunu öğrenmek istiyorum sayın Başkanım. Sayın Necati abicim burada çok güzel şeylere değindi, önce biz kendi kapımızın önünü süpürelim ondan sonra biz bunlara bakalım, Bayraklı' ya bakalım.
BAŞKAN- Teşekkür ederim. Başka söz almak isteyen arkadaşım var mı ? Buyurun Ali bey.
Ali KÖKOĞUZ- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Şimdi Necati abi sanırım eski bir iyi bir siyasetçiymiş ben tanışmıyordum yeni tanıdım ama tanıştığıma da sevindim. Ama çıktı bir konuşma yaptı siyasetten öte falcılığa soyunmuş gibi geldi bana. Şöyle ki Hazineye devredilen malların yandaşlara peşkeş çekilecek dedi. Necati bey siz falcımısınız ? Nereden biliyorsunuz? Neyin hesabını yaptınız? Bakın.
BAŞKAN- Karşılıklı konuşmayalım arkadaşlar. Arkadaşlar müdahale etmeyin. Ali bey, Ali bey lütfen. Kimse müdahale etmesin arkadaşlar, Abdullah bey siz de susun. Buyurun arkadaşım.
Ali KÖKOĞUZ- Şimdi bu Özel İdarenin mallarının paylaşılması veya dağıtılması hazineye devredilmesi bunda bir sakınca yok. Büyükşehir?e devredilse de olur devredilmese de olur. Şu nedenden dolayı; ilk önce Büyükşehir Belediyesi ellerindeki malları iyi işletsin, şirketleri iyi işletsin hepsinden yüzmilyarlarca lira zarar etmekte siz neyin peşindesiniz ki. Burada yok yerden bir konu çıkartıp siyasi söylev yapıp vatandaşa paranoya yaratmaya çalışıyorsunuz. Bir devletin malı, devletin başka bir kurumuna gitmesinde ne sakınca vardır ki. İllaki Büyükşehir?e devredilmesi gerekmezki. Sayın Vali burada gerçekten çok güzel bir davranış biçimiyle Hazineye devretmesi ve Hazine malının çalıştırılmasında bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Teşekkür ederim.
BAŞKAN- Evet, teşekkür ederiz. Başka söz almak isteyen? Buyurun.
Hatice TATLI- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri. Şimdi falcı mısınız diyor arkadaşımız Hazineye devirle ilgili ve kutluyor peki Trabzon'da neden belediyeye veya diğer illerde neden büyükşehir belediyelerine devrediliyor da İzmir'de de Aydın'da Hazineye devrediliyor? Önce bu sorunun cevabını bulmak lazım. Ve falcı mısınız diyor, örnekleri ortada. Peki Karayolları nereye gitti? Tekel nereye gitti? Yani bu kamu malını başkalarına vermedik mi ? Bunun cevabını vermek gerekiyor. Büyükşehirdeki şirket siz de Büyükşehir de meclis üyesisiniz, Büyükşehirdeki şirketler ve belediye şirketleri kar amacı gütmezler, kamuya hizmet halka hizmet adına başkanımızın da dediği gibi bütçesi denk olmasına özen gösterilir ve zarar ediyorsa bile bu kamuya hizmet olarak düşünülmelisi gerekiyor her şeyden önce. Bu nedenle Vali beyin yaptığının hiç hiç ama mantıklı bir tarafı yok tamamen siyasi olduğunu herkes gibi bizlerde sizlerde biliyorsunuz. Bir başka konu da ilçe başkanımızın Cemalettin ALPER'in konumunda yasal olmayan bir durum var mı? Olsaydı zaten hemen anında sizler gerekli yerlere başvurmuş olurdunuz.
BAŞKAN- Ben orada bir açıklama yapıyım da çok dedikodusu yapılıyor. Şimdi Cemalettin ALPER arkadaşımız işten ayrılmak istedi ama bir müddet sonra bir işçinin bir çalışanın da bu belediyede olsa bile İlçe başkanlığı yapabileceğini 12 Eylül 1980 öncesinde siyaset yapan ve yaşayanlar bilir diye düşündük. Yani devrimci iş sendikaları yaklaşık yirmi beş otuz milletvekiliyle işçi arkadaşlarını meclise taşımıştı bu ülkede dolayısıyla işçilerin bizim partimizden ilçe başkanı olması son derece normaldir başkalarına anormal gelebilir. Belediye yasasını ve taşeronluk sistemini bilenler şunu bilmelidir ki üst işveren ve taşeron hizmet alımı yapılan şirkette üst işveren öder eğer taşeron ödemezse, alt işveren olarak taşerondan onu tahsil eder. Arkadaşımızın da tazminatının tahsil edildiğini, önümüzdeki denetim komisyonun da nerden tahsil edildiğini göreceksiniz. Dolayısıyla hiç bir müdür kişi borcu çıkacak bir işlemi kendine yapmaz. Bunun cevabı da budur arkadaşlar. Cevap istedin bende veriyorum.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Sayın Başkan teşekkür ediyorum. Benim ilk siyasi hayatıma başlama siyasetim SHP? dir. Yani kendini sosyal halkçı parti söyleyen bir partinin, yani sayın Başkanımız ne iş yapıyor belediyede. Yani uygun mudur, etik midir?
BAŞKAN- Etiktir.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Etik midir Başkanım?
BAŞKAN- Etiktir.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Yani yüzlerce işsiz arkadaşımız varken bu arkadaşımız hem de İlçe başkanlığı yapması doğrumudur Başkanım?
BAŞKAN- Sizin partinizde yönetim kurulu üyeliği yapan arkadaş da belediyede çalışıyor.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Doğru mudur Başkanım?
BAŞKAN- Doğrudur.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Sizin vicdanınıza bırakıyorum Başkanım ben. Hem İlçe başkanlığı yapacak hem de gelecek sekiz saat belediyede hizmet edecek. Doğru mudur Başkanım.
BAŞKAN- Benim bildiğim kadarıyla. AKP de.
Kemal BÜYÜKKESİM ? AKP değil Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanım.
BAŞKAN- AKP? de.
Kemal BÜYÜKKESİM ? AKP değil Adalet ve Kalkınma Partisi.
BAŞKAN- Kardeşim benim ifade şeklim.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Ben sözümü bitirmedim lütfen.
BAŞKAN- Buyurun.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Siz bazı arkadaşlarımıza geçen hafta burada bu devlet büyüklerine hakaret ederken sözünü kesmediniz.
BAŞKAN- Devlet büyüklerine hakaret varsa onu yasalar belirler.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Sözünü kesmediniz benimde sözümü kesmeyin.
BAŞKAN- Tamam buyurun.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Altına imza attınız ve teşekkür ettiniz benim de sözümü kesemezsiniz. Ben diyorum ki burada daha önce de bunlar gündeme geldi burada Bayraklı CHP İlçe Başkanlığında çalışan arkadaşlarımızın belediyede çalıştıklarıyla ilgili bir soru önergesi verdik. Bunlar çalışabilir emekten yanayız biz hiç bir sözümüz yok hiçbir emeğini ekmek parasını çoluğuna çocuğuna para götürmeye hiçbir şeyimiz yok ama bir İlçe başkanının gelip mevcut olan belediyede çalışması etik midir?
BAŞKAN- Etiktir.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Sekiz saatini nasıl hem İlçe Başkanlığı yapacak hem belediyede gelecek. Nedir görevi nedir belediyede, ne yapıyor belediyede bu arkadaş?
BAŞKAN- Yapacak, görevini gelir öğrenirsin şirketten.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Başkanım Hatice ablamıza da saygı duyuyoruz, çok saygı duyuyoruz o da çok değerli bir siyasi büyüğümüzdür. Onunla da ilgili belediyede işte makamı olduğu, yani ne şeyle ilgili makamı olduğu.
BAŞKAN- Senle de ilgili bir şey söyleniyor.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Söyleyebilirsiniz Başkanım hiç önemli değil.
BAŞKAN- Kemal kardeşim bak bu işleri kişiselleştirme.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Benim Allahtan başka kimseden korkum yok Başkanım.
BAŞKAN- Kimse kimsenin korkusu yok. Ama böyle kişiselleştirdinmi meclisin düzenini bozmayın.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Meclisin düzenini bozan Necati bey çıktı bizim burada Valimizle ilgili birçok ithamlarda bulundu biz hiç sesimizi çıkarmadık.
BAŞKAN- Cevap verin.
Kemal BÜYÜKKESİM ? Biz cevabımızı veriyoruz başkanım teşekkür ediyorum.
BAŞKAN- Karşılıklı birbirimizi anlayış içinde eleştireceğiz sonuna kadar sabrımızı zorlayarak dinleyeceğiz. Hakaret boyutu olmadığı sürece konuşabiliriz. Çok bağıran haklı olmuyor bu işlerde. Evet buyurun Mikail bey. Buyurun kürsüye, tabi gelin.
Mikail BİLİCİ ? Sayın Başkan, değerli meclis üyesi arkadaşlarımız, saygı değer misafirler arkadaşlar sayın Başkanın akademisyen olduğunu biliyorum. Beytülmal söyleminde bulundu sayın Mustafa Reşit Paşa döneminde olan o dağılma döneminde toplayamadığı hükümetin, devletin giderlerini karşılayamadığı dönemdeki vergi alma yollarından bir tanesini Abdülmecit padişah döneminde Mustafa Reşit Paşanın oradaki kargaşayı gidermek için ayanlar aracılığıyla bütün Osmanlı sınırları içerisinde doğuda da ayanı vardı batı da güneyde de kuzeyde de. O biraz Osmanlının sıkıntılarını giderir oldu, doğru bir hareketti. Sonra tekrar işte dünya savaşları şunlar bunlar sıkıntı oldu. Beytülmal?ı ben babaannemin dilinden anlatayım. Dünkü sayın Valimle ilgili söylevler ben bugün şeye baktım, sunuma baktım ben ?görevini yapması gerekeni yapmayanlar? dedim. Soma?ya dedim Soma?ya o yakıştırmaları yaptım. O yakıştırmaların kaynağıda şu; önce meclis üyesi arkadaşlarımız mecliste ki yapabileceklerini bir incelesinler. Ben Anayasayı iyi bilirim, hukuku da iyi bilirim meclis üyesi arkadaşlarımız mecliste bir madde var diyor ki; ?meclis üyeleri seçildikleri bölgenin nüfusunun sıkıntısını belediye başkanının tesirinde kalmadan, bürokratların tesirinde kalmadan, parti gurubunun tesirinde kalmadan sunandır, çözüm üretendir.? Ama tabi siyasette ön seçim olmayınca, sistem zemine dayanmayınca sipariş üzerine, karanlık ilişkilerle, emeklerle geçen üyeler şunlar bunlar konuşulur konuşulmaz. Mikail Bilici sayın Bakanıma da sayın Vali?me de değindi. Sayın Vali devlet adamıdır. Burada Fatih diye bir gazeteci var. Fatih gazeteci ne gazeteci? Birilerinden aldığı talimatlarla yazı yazan,
BAŞKAN- Şimdi Mikail bey, burada konuşma hakkı olmayan bir arkadaş için, konuşma hakkı yok yani.
Mikail BİLİCİ ? Yani bu arkadaşımızın beyanatları Valiye şöyle dedi böyle dedi. Arkadaşlar Valiye şöyle böyle demedim. ?Yapılacak görevi yapmıyorlarsa? dedim. Şimdi benim bölgemdeki siyasetçi ayağında devamlı küçük bir taşla gezmesi lazım, hep rahatsız olması lazım. On yedi mahalle, Yüz seksen bin nüfusun olduğu yerdeki rezilliklere dokunulmazlığı olanların konuşması gerekenlerin, dokunulmazlığı olmayanlar konuşuyor. Demin ilçenin önünde birisi kalkıp diyor ki işte seni hedefe aldılar. Beyler ben zaten. Fatih beyin kızdığım beyanatı şu diyor ki Fatih bey kürsüye çıkmışken konuşalım.?Valiye ağır sözler başını yaktı.? Beyler her gün yanıyorum ki ben o mahallelerde, ne başını yakması, benim ne başım yanacak. Benim Valiye ağır sözüm olmaz, nasıl olur sayın Valimin devlet adamlığı gibi. Hakikaten ona soruyu yöneltmişler, sayın Valinin açıklaması şudur; ?evet sıkıntı vardır, gerekenler yapılacaktır, kentsel dönüşüm falan falan? Konuya girmemiş. Sayın Valinin söylevi devlet adamı söylevine yakışır. Sebep gerçeğin karşısında öfkelenmek büyük çirkinliktir. Bir gerçek varsa onun karşısında öfkelenmemek. Bu devlet adamlarının olmazsa olmazı. Beş tane Mikail BİLİCİ olduğuna, ona mahsus olduğuna inanıyorum çünkü Valilik yapmış benim yaşadıklarımın yüzlercesini yaşamış. Benim yaşadıklarımı anlatırken duygularım kabarıyor oluyor. O gün de gece benim, aynı Pazar gecesi, benim sokağımda üç buçukta bir saat dans ettik mahallede. Benim mahallemdeki sıkıntılar bunlar. Sayın Bakanım Binali bey.
BAŞKAN- Mikail bey danstan kastınız ne idi ? Çatışmamı çıktı.
Mikail BİLİCİ ? Kavga vardı. O hınçla, o hışımla konuşuldu ama şimdi aldığım kadarıyla okullar falan Emniyet birimleri tarafından geziliyor. Ben zaten görevini yapmayana dedim. Böyle bir Valiye böyle bir söyleve değil haddimizi biliriz ama seçilmişliğimizi de unutmayız. Demin ilçe belediye meclis üyesinin görevini söyledim, görevi o. Benim kürsü dokunulmazlığım vardır sayın Başkanın ve meclisin garantisindedir. Kimsede o dokunulmazlığa ileri geri yapmazlar. Daha öncede ben bu kargaşa olmasın diye dilek temennide çıkarım bölgemin sıkıntılarını taşımak benim işim. Ama ben sekiz bin kişiye yakın bir kişinin seçtiği biri oluyorum. Otuz küsür meclis üyemiz var, üç yüz iki yüz yirmi bin nüfusumuz var. Arkadaşlar bu ilçenin, ben ilçe başkanıyken öyle karşımda konuşmalara bile müsaade etmezdim, ilçe başkanın karşısında böyle. Biz şehr-i emine, şehr-i emin gibi davranalım ama öz eleştiri yapalım. Aziz KOCAOĞLU, arkadaşlar sayın Vali yasayı bu şekilde icra etmişse kanundandır, Anayasadandır. Kanun ona o yetkiyi vermiştir o da bunu yapmıştır. Emsal gösteriliyorsa, mahkemeye gidiliyorsa kazanılacaksa zaten gelecektir birbirimizi kırmaya bağırmaya çağırmaya gerek yok. Geçen günkü konunun gerçekten ki en ağır söylevi Beytülmal?dı. Dedim ki siyaset yaptığı süre içerisinde edinilen servettir ahlak, adap. O görevini yapmayanların lafının önündeydi bu söz, aslında can alıcı laf oradaydı yakalayamamışlar, orası yakalanmalıydı. Şimdi Beytülmal?ı açıklayayım, babaannemin açıklaması; evladım, doksan küsür doksan yedi yaşında vefat etti, on iki on üç yaşlarında biz dinliyorduk onu televizyon falan yoktu. Evladım, iki üç yaşında geldik Bayraklı ya burada okuduk, ?evladım beytülmal fakir fukaranın yetimin öksüzün hakkının toplandığı yerdir.? Doğru, güzel. Beytülmale el uzatacağınıza karınızı, hanımınızı alın masaya çıkartın oynatın daha şerefli olursunuz. Beytülmal dışkıdır, haramdır, dışkı lağıma akar lağımda onu fareler yer, dışkıyı domuzlar yer. Benim seslendiğim bu ikisiydi orayı görebiliyorsanız. Ben haramda, şunda bunda?. Beytülmal bizim çok hassas olduğumuz bir konu. Sayın Bakanıma gelince işe Binali bey benim referansımdır, sivil toplum örgütleri benim referansımdır. Sayın Bakanla ilgili arkadaşlar büyükşehir belediyesi on üç tane iktisat teşekkülünde olmadık zararlarla nasıl yorumlayayım olmadık zararlarla bu kadar ?
BAŞKAN- Mikail bey toparlarsak.
Mikail BİLİCİ ? Tamam bitiriyorum, hemen bitiriyorum. Dört milyon liralık bir bütçe öyle hatırlıyorum bakmıştım. Dört milyon liralık bütçe, eski rakamlarla trilyon, dört milyarlık bütçe evet. Arkadaşlar Bayındırlık Bakanı Binali beyin dönemi 61 milyon, on yılla çarpın 61 milyar Ulaştırma Bakanlığı 61 milyar on yılla çarpın 6 trilyon kat trilyon falan falan sığmaz buralara o paralar. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanlığının yaptığı, bana soruyorsanız Büyükşehir Belediye Başkanlığını on tane akademisyen zor evirir çevirir. Bir ticaret adamı gelmiş orada belediye başkanlığı yapıyor şöyledir böyledir sözümüz yok. Eleştirdiğimiz noktadaki büyüklüğe göre eleştirelim. Ben bu emniyete katkı açısından da bir iki şey söyleyip kapatıyorum orası önemli hassasiyetimizin rahatsızlığımızın olduğu nokta. Değerli arkadaşlar benim emniyetle ilgili, yani konuştuğumuz zaman belki biraz birilerine ağır geliyor ama gelmesin. O gün saat üç buçukta gece arabanın içerisinde kütçe şarkı vardı. Biz Bayraklı Belediyesi meclis üyeleriyiz arkadaşlar konuşacağız korkmadan. Kürtçe şarkı vardı döndüler üç kere benim ev çift camlı üç keresinde uyandım üç buçukta dörtte aşağı indim Pazar gecesi. İki tanesi karşı taraftan geldi sabıkalı, arabadan inende sabıkalı, arkadaşlar arabadan inenler Türktü Türk Kürtçe bilmiyorlardı burası çok önemli bakın. Şimdi ben buradan sesleniyorum AK parti, CHP, MHP her neyse ama gerçek şu camide sakallı amcalarımız var namazındalar niyazındalar. Onların bir akrabası birinci derece akrabası o eroincilerin içerisindeyse lütfen camiye girmesinler önce onu oradan alsınlar sonra camiye. Kimse bu ülkede herkes hak etmediğinin peşine düşüyor hastalık o. Devam ediyorum eğer dini ben biliyorsam, Kuran-ı Kerim okuduysam, Hz. Allah?ı biliyorsam, Rabbi biliyorsam onun kıldığı namazın yanlış olduğunu da biliyorum, onun dinine inanmıyorum. Ben çocuğu sabilerin katliamını yapan bir dindarın dindarlığına falan inanmıyorum, can alıcı nokta burası. Orada o çocukların, artık insan ömrü yüz yirmi yıl, yüz elli yıl olacak bilgisayar destekli belki iki yüz yıl olacak, o çocukların geleceğine namaza girip çocuğunu onlar içinden alamayan birinci derece akrabalar, alamayanlar lütfen namaza girmesinler, yanlış yapıyorlar cehennemlikler.
BAŞKAN- Mikail bey tabi burada namaza gidenler?
Mikail BİLİCİ ? Ben şahsıma konuşuyorum.
BAŞKAN- Şöyle bir düzeltme yapalım mı? Bir dakika arkadaşlar, şimdi bütün namaza gidenler bu olayın tarafı gibi değil, namaza giden bir ailenin çocuğunu uyuşturucu kullananların arasından çekip alması da zaman zaman çok zor olabilir, onu aşan bir konu da olabilir.
Mikail BİLİCİ- Hayır, hayır beni bağlamıyor. Ben bir şey daha söyleyip bitiriyorum.
BAŞKAN- Mutlaka çabası vardır onun.
Mikail BİLİCİ- Camideki çocuğunun onların içerisinde olduğu kişiyle dışlasın lütfen. Bir tek Emniyetin boğuşacağı iş değil bu iş. Bir şey daha o bölgemizde ezilmişlerin, hakların, hukukların kavgasını yapıyorum diyen, DTP var demi arkadaşlar. Bu balicilerin, tinercilerin içerisinde bu nüfustan çok arkadaş var. Oradaki DTP siyasi kadrolarından da rica ediyorum o şahısların, sahiplerini siyasetin içerisine alırken dışlasınlar. Biz dışlama yapmadan bu işi çözemeyeceğiz. O yüzden daha çok konuşacak şey var. Hastalıkların giderilmesine ilişkin. Başınızı çok ağrıttım, zamanınızı çok aldım. Ben bir şey daha söylemek istiyorum. Değerli arkadaşlar, davetiye geldi elime benim de davetiyem var daha sonra bırakacağım. Meclis grubundaki arkadaşlarımız 17?sinde benim de nikah var Belediye düğün salonunda saat 20.00? de.
BAŞKAN- Havuzda.
Mikail BİLİCİ- Pardon havuz düğün salonunda.
BAŞKAN- Bütün arkadaşlarımızı davet ediyoruz.
Mikail BİLİCİ- Tabi, herkesi bütün meclis üyesi arkadaşları davet ediyorum. Arkadaşlar, Allah evlenenle, ev yapana yardım eder. Ama el uzatmaz, gök yüzünden, yandan, sağdan, soldan. Eliyle onu yapmaz ama siz şunu yapın. Siyasi arkadaşlarımız, bu ortamlara giderken takılarıyla gitsinler. Öyle öyle komisyon gelirlerinizin bir kısmını takılara ayırın ciddi söylüyorum.
BAŞKAN- Bu olayda, gündemi oluşturacak arkadaşlar.
Mikail BİLİCİ- Yok bu güzeldi beyler. O yüzden sayın bakanımın kalitesini ben yakinen, araştırdım biliyorum. Sayın Valimizin de, devlet adamlığının son basın açıklamasında gördüm. Başınızı ağrıttım teşekkür ediyorum.
BAŞKAN- Hasan (KARABAĞ) bey buyurun.
Hasan KARABAĞ- Sayın Başkanım, sayın divan, sayın meclis üyesi arkadaşlarım, sayın katılımcılar, saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Ben Kemal (BÜYÜKKESİM) beye burada cevap vermek istiyorum. Kemal (BÜYÜKKESİM) bey önce, İl Başkan yardımcısı Atilla KAYA?ya ve Mahmut BADEM?in nereden maaş aldığını, nereden para aldığını ispatlasın, sonra İlçe Başkanıma laf söylesin. İlçe Başkanım emeğiyle çalışıyor ve aldığı parada emeğinin karşılığıdır. Önce onları ispatlasın daha sonra İlçe Başkanına laf söylesin. Mikail beyin geçen haftaki meclis konuşmasında, uyuşturucuya ben aynen katılıyorum. Uyuşturucunun AK Parti meclis üyeleri burada konuşacaklarına, her sokakta gerçekten uyuşturucu satılıyor. Arabalarda açık satılıyor önce buna müdahile etsinler. Bir İlçe Başkanın emeğiyle çalıştığı üç, beş lirada gözleri olmasın lütfen. Yine Fazlı (TAŞKIRAN) beyde bir cevap vermek istiyorum. Geçen haftada konuştu ben yine söylüyorum. AK Parti?nin toparlama bir parti olduğunu yine söylüyorum. Çünkü kendisi hangi partiden geldiğini söylesin, bırakalım kendisini Genel Başkanlarının hangi partiden geldiğini söylesin. Onu söylesin ondan sonra.
BAŞKAN- Sataşmaya meyil vermeyin. Buyurun benimle konuşun.
Hasan KARABAĞ- Ben geçen hafta konuştum, ben eğer bir daha konuşursam. Samimiyetimle söylüyorum bir yıl düşünecekler, benim konuşacaklarıma cevap veremeyecekler teşekkür ediyorum.
BAŞKAN- Evet, buyurun Kemal (BÜYÜKKESİM) bey.
Kemal BÜYÜKKESİM- Sayın Başkanım, şimdi fikir sahibi olmadan, bilgi sahibi olmamak gerekiyor. Şimdi, Atilla bey veya Mahmut bey, Mahmut bey Ödemiş ilçemizin Belediye Başkanı. Atilla beyde bizim AK Parti teşkilat Başkanımız. Yani sayın İlçe Başkanımız, Bayraklı İlçe Başkanı, CHP?nin Bayraklı İlçe Başkanı. Ne alakası var yani böyle bir mantıksız bir soru olabilir mi? Hasan (KARABAĞ) bey, benim yılardır çok saygı duyduğum bir arkadaşım, abim kendisini seviyorum ayrı bir şey. Gerçekten de öyle ailecek görüştüğümüz bir abimiz. Ama şimdi Atilla beyi, Mahmut beyi burada örnek vermesi ne kadar mantılı Başkanım. Şimdi bizim örnek verdiğimiz İlçe Başkanı CHP?nin İlçe Başkanı ve Bayraklı Belediyesinde çalışıyor. Yani, bunun Atilla beyle, Mahmut beyle ne alakası var, yani bunlara özen gösterelim Başkanım.
BAŞKAN- Demek ki burada alaka buldu yani.
Kemal BÜYÜKKESİM- Burada ismi, burada kendisi olamayan insanları konuşmak ne kadar doğru Başkanım.
BAŞKAN- Doğru değil, doğru değil. Evet, buyurun başka söz almak isteyen, hanımlara biraz söz verelim. Hanımlara, söz vereceğim kusura bakmayın.
Gamze Gül ÇAMUR- Sayın Başkanım, değerli meclis üyelerim ve değerli katılımcılar. Aslında tek konu üzerinde konuşmak istiyordum ama, gelinen noktada birkaç fikrimi beyan etmek istiyorum. Öncelikle Cemalettin beyle ilgili olan ithamlara cevap vermek istiyorum bir hukukçu olarak. Kanunda kimlerin siyasetle uğraşmayacağı bellidir. Bu çerçevede Cemalettin beyin Belediyede çalışmasının kanunen ve hukuken bir sakıncası yoktur. CHP olarak da biz zaten halkçı kimliğimizle, emekten yana olduğumuz için çalışan insanların emeğini gasp etmeyeceğimizden dolayı kişinin, emeği, hakkı neyse alacağı tazminatlar neyse hepsini ödemekle mükellefiz. Bu bizim siyasi ideolojik görüşümüzden kaynaklanmaktadır. İkinci olarak özeleştirmelerle ilgi olarak değerli AKP meclis üyelerimizle farklı düşündüğümüz doğrudur. Çünkü CHP geleneğinden gelen meclis üyeleri olarak ve Başkanımızın da beni destekleyeceğini düşünüyorum. Biz Belediyeleri,
BAŞKAN- Kemal (BÜYÜKKESİM) bey lütfen. Ama bak konuşuyor hanımefendi. Siz karışıyorsunuz.
Gamze Gül ÇAMUR- Parantez açarak, pozitif ayrımcılık yapmak istemiyorum. Öncelikle bayanım. İkinci olarak da Kemal (BÜYÜKKESİM) bey burada seçimle gelmiş topluluğuz. Sizin bize sesinizi yükseltmeniz halka sesinizi yükseltmenizdir. O nedenle sakin olmaya davet ediyorum sizi. Bizim CHP olarak altı okumuz var bunlardan birisi Halkçılık, diğeri Devletçilik bu nedenle Belediyeleri bir ticaret hane olarak görmüyoruz. Dolayısıyla Belediyeler kar amacı gütmeyen kurumlardır. Bu nedenle bu tür özeleştirmelere karşıyız. Ayrıca diğer Belediyelere yapılan özeleştirmelerde Belediyeye tanınan imkanların CHP?li Belediyelere tanınmamasını pozitif ayrımcılık olarak görüyoruz. Bütün Belediye meclis üyeleri ve saygı değer Başkanım olarak. Lütfen dediğim gibi ses yükseltmek halka saygısızlık oluyor. Sakinliğimizi, sükunetimizi koruyalım. Diğer bir mesele de yine CHP?li kimliğimle konuşuyorum, biliyorsunuz 13 Mayıs?ta Soma?da yaşanan bir facia var. Resmi kayıtlara göre 301 vatandaşımızı, resmi olmayan kayıtlara göre de 722 vatandaşımızı kaybettik. Belediye olarak üzerimize düşeni sonuna kadar getirdik. Bu konuyu niçin tekrar gündeme getiriyorum. Evveli gün Şırnak?ta bir kömür madeni faciası yaşadık bu faciada bugün resmi sonuçlara göre 5 vatandaşımızı kaybettik 20?nin üstünde yaralımız var. Bu olaya medyada yeteri kadar ilgi gösterilmedi. Bizim için bir can da bir, 722 can da bir. Bu nedenle hükümetimizin ayrıştırıcı politikasından kaynaklandığını düşündüğüm, medyanın bu nedenle üzerinde durmadığı, bölgeler arası ayrıştırmayı iyice körüklediği bu olayı esefle kınıyorum. Medyanın bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini düşünüyorum. Belediyemizin de bu konuda hassasiyetini göstererek, denetimsizlikten kaynaklanan, kader diye anlamlandıramayacağımız saçma sapan bir olaydan dolayı, insanların canını kaybetmesini kınıyorum. Şırnak?taki vatandaşlarımız içinde aynı durum söz konusu. Somada gösterdiğiniz hassasiyeti ve yapılan yardımların, Şırnak?taki belediyenin, o faciada canını kaybeden ailelere yardım yapacağından zaten şüphemiz yok. Başkanımız bu konuda duyarlı çok teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için saygılar.
BAŞKAN- Evet, teşekkür ediyorum. Bayanlara söz veriyoruz. Mikrofonunuz açık buyurun.
Rukiye Bayrak KARATAŞ- Sayın Başkanım, sayın meclis üyeleri, sayın misafirler herkese hayırlı akşamlar diliyorum. Şimdi bir kader kelimesi var ortada, bu kader kelimesini anlamak istemeyenlere seslenmek istiyorum. Kadere hayrın ve şerhin Allahtan geldiğine inanmak imanın şartı, Allah Celle Celalühu. Şimdi öncelikle, bir kader var kadere inanmak lazım. İkincisi Soma?daki olayda 301 şehidimize sadece CHP?liler, AK Parti?liler yada başka birileri değil bütün Türkiye ağladı. Bu hepimizin acısıydı. Soma?daki şehitlerimiz için geçen haftaki meclisimizde, acılarımızı dile getirdik bir takım kişileri bunda sorumlu olanların hatalarını dile getirdik. Ama dile getirmediğimiz bir şey vardı. Bakın 301 kişinin, 301 kişinin şehit olmasını siyasi emellerine alet edip sokağa dökülenler. Bunları kimse konuşmadı değil mi? O 301 kişinin kanını siyasi emellerine alet edip sokağa çıkan insanlar yeni yeni şehitler olmasına sebep oldular. Bende buradan o kişileri ve o kişilere ışık tutanları kınıyorum. Yani 301 kişi olayı ile ülkemi tekrar karıştırmak isteyenleri kınıyorum. İkincisi Bayraklıyla alakalı. Bugün evimden buraya gelirken Alpaslan mahallesi Pazar yerinde, pazarcıların sağa sola arabalarını park ettiklerini gördüm ve bu arabaları park etmelerinden dolayı orada iki tane kaza oldu, ben otobüsteyken. Burada Zabıtadan arkadaşlarımızı daha iyi bir denetim yapmaları için göreve çağırmak istiyorum. Çünkü gerçekten o arabaların yanlış yanlış yerlere park edilmesi büyük kazalara yol açıyor. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN- Çok teşekkür ederim. Başka söz almak isteyen buyurun Tarkan (DÜZMAN) bey.
Tarkan DÜZMAN- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Ben öncelikle burasının Bayraklı Belediye meclisi olduğunu hatırlatmak istiyorum. Aşağı yukarı bir buçuk saattir konuşulan konular genel siyaset, Soma, Necati bey çıktı Özel idareden bahsetti, ondan sonra satışlardan bahsetti. Şimdi faaliyet raporunu inceliyorum. Bakarken arsa satışlarına bakıyorum on bir milyon altı yüz otuz iki bin TL. Yani ben bunları burada konuşmak istemiyorum aslında. Ama arkadaşlar Bayraklıda halka ne yapılabilir? Yol sorunları, park sorunları, yeşil alanlar, sosyal tesisler. Şimdi, Mikail bey yukarıdaki sorunlardan bahsediyor, yukarıda belediyemiz işte bir yıl uzatmalı Büyükşehir?in yaptığı basit bir tesis, bir yıl uzatılarak yapıldı. Su fıskiyeleri ihalesinde var. Fakat su fıskiyeleri çalışmayan, eski düzenle itfaiye aracıyla gelip sulanan, otları temizlenmeyen vs. bir sürü konular varken, Necati (YILDIZ) bey CHP grubu adına çıkıyor önce tarih, Kemal bey bunları konuşmayacaktı. Fazlı (TAŞKIRAN) bey bunu konuşmayacaktı. Biz bir grup toplantısı yapıyoruz. Bunlar konuşulmayacaktı. Çıkıyorlar önce mecliste bir tahrik ediyorlar ondan sonra Bayraklının sorunları unutuluyor, Soma?dan Allah rahmet eylesin, bir kere siz hanımefendi.
BAŞKAN- Buraya Tarkan (DÜZMAN) bey bana dönerek.
Tarkan DÜZMAN- 722 sayısına, değerli meclis üyemiz nereden ulaşmış. Belgesi varsa burada kamuoyu huzurunda sunsun. Devlet diyorsunuz, Anayasa diyorsunuz, oradaki devlet büyükleri bir sayı bildirmiş. Bir kere 301 değil de 722 kişi ölmüş olsa oradaki vatandaşlar bu 301?e ayrı bağırır, bu kadar mı enayi bu insanlar. Yani hanımefendi, 722 sayısını biliyor, Soma?daki aileler burada 300 küsur kişi ortada yokken çıkıp bağırmıyorlar. Benim söylemek istediğim şu, ben bu konulara girmek istemiyorum. Biz burada Bayraklı Belediye Başkanı ve meclis üyeleri, Bayraklıdaki sorunlarla ilgili neler yapabiliriz, onları konuşalım. Satışlara gelince Bayraklı Belediye bütçesi aşağı yukarı yüz on milyon lira civarında doğru mu? Başkanım.
BAŞKAN- Yüz elli.
Tarkan DÜZMAN- Yani, tahmini bütçe 2013 yılında.
BAŞKAN- Çalışmadan gelmişsin.
Tarkan DÜZMAN- Çalışmadım, konuşmayacaktım çünkü. Konuşma gereği duyuyorum. Şimdi satış, arsa satışlarına bakıyoruz. On bir milyon altı yüz otuz iki lira bütçe?nin yüz de onu.
BAŞKAN- Bu seneki mi?
Tarkan DÜZMAN- Evet. Hazinenin, 2013 yani sonuç olarak satış. Hak sahibi olanda var.
BAŞKAN- %80?i gecekondu sahibi.
Tarkan DÜZMAN- Tamam, %70 diyelim. %70?i sonuç olarak satış var Başkanım. Hazine bütçesine baktığımızda, genel hazinenin bütçesine baktığımızda oransal değerlendirme yapsanız yüzde bir yapmaz yani satış yapılan yerler. Yani bunları burada konuşmayalım, benim söylemek istediğim arkadaşlar Bayraklıya ne katabiliriz? Bayraklıdaki halkın sorunlarına, yoluna, sevgi yolundaki sele ben Bayraklı merkez mahallede oturuyorum. Buyurun gelin bir akşam hep beraber davet edeyim arkadaşları, o kokunun olduğu günde gelsinler benim evimde oturabilsinler.
BAŞKAN- Pompa istasyonunu mu söylüyorsun?
Tarkan DÜZMAN- Pompa istasyonunu söylüyorum Başkanım. Biz akşamları kapatıyoruz camları klimamızı açıyoruz o pisliğin içinde oturabilmek için. Necati (YILDIZ) bey bunlarla ilgili bir dahaki mecliste önerilerle gelirse, boş konuşmayı bırakalım. Genel siyasete girmeyelim, Bayraklı halkı burada, CHP?ye size, bize hepimize, Bayraklıya hizmet edebilmek için oy verdi. Rica ediyorum bu polemikler başlıyor, bakın iki saattir konuşuyoruz, ne konuştuk Bayraklıyla ilgili sayın Başkanım söyleyin bana.
BAŞKAN- Bana sorma, cevabını sen ver.
Tarkan DÜZMAN- Yok konuşulan bir şey Bayraklıya katkı konulacak. Bakın, ben diyorum ki Necati (YILDIZ) bey başlattı arkasından hiç kimsenin elinde olmayan notlar geldi Ali bey.
BAŞKAN- Evet, tamam mıdır? Tarkan (DÜZMAN) bey.
Tarkan DÜZMAN- Benim ricam, benim ricam, Bayraklı halkına diyorlar ya bizi seçti Bayraklı halkı, o Bayraklı halkı onları çıkıp burada Soma, İl Özel İdare, genel siyaset, Recep Tayyip ERDOĞAN? Bunlarla siyaset yapmasınlar lütfen. Halkın verdiği oyları gereği şekilde yerine getirsinler. Bunu özelikle belirtmek istiyorum.
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum. Maşallah. Seyircilerden lütfen ses çıkmasın arkadaşlar. Mecliste izleyiciler, alkışlı veya başka şekilde meclis konuşmalarına katılamaz. Şimdi biraz sakinleşelim. Özel İdare malları, Bayraklıda da var. Yani o yereli de ilgilendiren bir konu, onu söyleyecektim dört- beş malı var burada Özel İdarenin onlar bizde kalsa iyi olur, biz kullanabiliriz onları. Uyuşturucu konusu ben dün apartman yöneticileri ve site yöneticileriyle bir toplantı yaptım. Orada davet edildi arkadaşlar meclis üyeleri de geldi de sizden gelen olmadı. Yöneticilerden tabi arkadaşlar eksikliğidir söyleyeyim. Oradan konuşulanlardan konulardan, can alıcı iki konu uyuşturucuyla ilgiliydi. Yani, bir site yöneticisi sitesinde oturan birinin park içerisinde çocuğun uyuşturucu kullananlar tarafından yaralandığını ve sakat kaldığını, bu soruna benden çözüm istiyor yerel yöneticisi olarak. Bende dedim ki; bir daha toplayayım sizi, Kaymakamımızı çağırayım, Emniyet müdürümüzü çağırayım, ilgili yetkilileri çağıralım ortak bir tavır belirleyelim Bayraklıda. Dolaysıyla, uyuşturucu konusu ve İl Özel İdare mallarının, Bayraklıda kalması biraz yerel bir mesele.Tabi fazla genele giriyoruz. Padişahlık dönemine felan gittik biraz daha bu tarafta kalırsak iyi oluruz. O konuda tabi, Mikail arkadaşımla, Necati bey tabi bizden bir önceki kuşak. Evet, çok güzel gidiyor okul işi, sonra valimiz geldi. Tabi tabi kentimize katkı koyacak işlerde ortak hareket edelim benim isteğim bu. Tamam çok teşekkür ederim. Latif (AYDEMİR) bey buyurun. Sayın Valimiz geldi ziyaret etti sonra Yatırım daire Başkanı ile beraber. İnşallah bundan sonra okullarla ilgili ne varsa aktaracağız.
Latif AYDEMİR- Sayın Başkanım, saygı değer katılımcılar. Ben konunun başından beri el kaldırdım ama Başkanım koluma kramp girdi. O yüzden belki bu kadar uzamamasına da sebep olabilirdim izin verseydiniz.
BAŞKAN- Yeterlilik önergesi mi verecektin?
Latif AYDEMİR- Yok estağfurullah, haddime düşmez. Teşekkür ederim. Necati bey, bu konuya sizin söylemiş olduğunuz gibi sadrazamlık veya padişahlıktan girmişken. Ben keşke Necati beyden şunu isterdim. Hani Bayraklı sınırlarındakini araştırıp, sizinde az evvel söylemiş olduğunuz gibi dört yer var diyip, ben bununla ilgili bir talep de bulunacaktım. Emlak ve İstimlak.
BAŞKAN- Onu yapmıştık bende açıklıyorum; Dört parsel bize geldi, bir tanesi sahilde biliyorsunuz o Cerrah Paşa Lisesinin yanındaki, Bayraklının ilk ortaokulu olan bina restore edildi. Bir tanesi Osmangazi?deki, Osmangazi ilköğretimin karşısında inşaat malzemesi satılan alan, birkaç noktada daha var. İki noktada daha var hani çok önemli mal yok bizde ama, var yani.
Latif AYDEMİR- Fikir sahibi olmadan, bilgi sahibi olmamak adına bunu açıklama yapmak istemedim Başkanım. Bir de hazır her toplantımızın yaklaşık beşte biri Somayla geçtiği için, 2005 yılında, 252 Sokağın Aliya İzzet Begoviç olarak değiştirildi 30 m bir yol olması sebebiyle. Fakat benim sizlerden bir ricam var ve meclis üyelerinden Başkanım. 286 Sokak olarak Adliyenin önünden başlayan yerinde mademki bu şehitlerimizi bu kadar çok seviyoruz. ?Soma Şehitler Bulvarı? diye isminin 286 Sokak olarak değiştirilmesini, Bayraklı sınırlarımız da olduğu için.
BAŞKAN- Çok güzel, anlamlı bir teklif, tebrik ederim.
Latif AYDEMİR- Daha önce bir İngiliz kardeşimizin organlarıyla ilgili bir girişim olacaktı.Onunla ilgili bir bilgi sahibi olmak istiyoruz. Bir de Adnan Kahveci,
BAŞKAN- Köprülü kavşağı, Altınyol?a bağlanıyor.
Latif AYDEMİR- Evet, sayın Başkanım.
BAŞKAN- Projeleri bize geldi beş binlikler.
Latif AYDEMİR- Onunla ilgili bilgi alırsak. En azından paylaşmış oluruz.
BAŞKAN- Buyurun. Planlamadaki arkadaş, bitti ise vereceğim cevap.
Latif AYDEMİR- İzin verirseniz devam edebilir miyim Başkanım.
BAŞKAN- Buyurun.
Latif AYDEMİR- Birde Başkanım bizim, Yamanlar köyüne bir km, yerleşim yerine iki km uzaklıkta olan Katı Atık Bertaraf Tesisi. Proje alanı yaklaşık bunun, bir milyon dokuz yüz yirmi bin m2 alanı kapsıyormuş. Bu bizim sınırlarımızda ise hani Buca?ya gitti, Torbalı?ya gitti, Çiğli?ye gitti. Acaba dönüp dolaşıp Bayraklı sınırlarına mı geldi. Çünkü yerleşim sınırına çok yakın olduğunu duyunca, imar komisyonunda olduğum için kapsama alanına giriyor. Onun dışında, Sayın Başkanım son olarak birde, sevgi yolunda lavabo ihtiyacı özelikle en çok.
BAŞKAN- Var orada.
Latif AYDEMİR- Benim aldığım vatandaşın talebi bu.
BAŞKAN- Var, var biraz yürüme mesafesinde. Sevgi yolunun içine koyacak halimiz yok. Orada dolmuş duraklarında var WC.
Latif AYDEMİR- Tamam. Başkanım çok teşekkür ederim.
BAŞKAN- Şimdi, bak bu sokak isimlerini biz veremiyoruz.
Latif AYDEMİR- Hayır, Büyükşehir meclis üyelerimiz en azından.
BAŞKAN- Büyükşehir, bilgi sistemine girdi Google dan yetkiler onlarda. Sokaklara isimleri Büyükşehir?de ancak değiştirebiliriz. Sistemden de değiştirmeleri gerekiyor. Ama bir parka ismini biz verebiliriz Soma Şehitleri Parkı diye. Bir madenci figürü ile anlamlı bir teklif gerçekten olabilir.
Latif AYDEMİR- Birde sayın Başkanım, hemen hemen her toplantıda bizlerde alışmaya veya ısınmaya çalışıyoruz. Sizde farkındasınız, sizler hepimizden tecrübeli insanlarsınız. Burada yer volkandan, böyle bir yanar dağ sebep olmamasına dikkat ederseniz. Saygı değer büyüklerimiz, bizlere örnek olması gerekirken genel siyaset yapıyorlar, biraz daha yerele indirgersek Tarkan beyinde ifade ettiği gibi daha çok mutlu oluruz.
BAŞKAN- Teşekkür ederiz. İsmail (YAĞCI) buyurun.
İsmail YAĞCI- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, Çay mahalle kapalı pazaryeri inşaatı ne zaman başlayacak? Bununla ilgili,
BAŞKAN- Şimdi Çay mahallesi kapalı Pazar yeri ile ilgili arkadaşlarım ilçe Başkanım da burada AK Parti. Orada bir Milli Emlak?tan parsel talebimiz var tahsis. Ben size numaraları vereyim, faks göndereyim. Ali beyden çıktı da, Ankara?da iş. Tahsisi yapılır yapılmaz projeler hazır ihaleye çıkıyoruz.
İsmail YAĞCI- Başkanım, orada bir de eğitime ayrılan bir bölüm var. Biraz problemli bir bölüm bildiğim kadarıyla.
BAŞKAN- Yani orada eğitim alanı, yok açık otopark var. Birde bizim yapacağımız kapalıya çevirdiğimiz alan var.
İsmail YAĞCI- İkincisi, Sancak Camisi önündeki otobüs durağına özel araçlar park ediyor. Vatandaşlarımız inip binerken, rahatsız oluyor. Artı, trafik tıkanıyor, bununla ilgili zabıta arkadaşlarımız ilgilenirse.
BAŞKAN- Evet, burada bir nokta koyalım. İlçe Başkanım burada, İktidar partisi olarak Emniyetimizin mutlaka, bir trafik şubesini bir an önce açılması gerekiyor. Yani pasaport şubemiz de yok Emniyetin trafik şubesi de yok.
İsmail YAĞCI- Vatandaşlardan gelen bilgilere göre katların biraz yükselmesi, beş veya altıya çıkmasıyla ilgili baya talep var.
BAŞKAN- Şimdi, onu öyle demeyelim de, İmar plan revizyonu müteahhitliğe elverişli hale gelsin bu bölgelerde kendiliğinden dönüşsün. Onun beş bölgede çalışmasını yapıyor Planlama. Şöyle söyleyeyim, Gümüşpala, Yamanlar, Onur, Çay mahalle de var, Adalet mahallesinde var, birkaç bölgede pilot seçtiğimiz beş bölgede küçük parsellerin birleştirilip biraz yoğunluk vererek yüksek gabari verilecek inşaata elverişli hale getiriyoruz. Bölgemizde var o çalışma yani.
İsmail YAĞCI- Son olarak ta Başkanım, 2129 Sokak da Mart ayının başlarında belediye araçları iş makineleri orada bir çalışma yaptı ve inşaat malzemeleri getirdi. Onunla ilgili belediyeden ücretli mi talep edildi, yoksa ücretsiz mi ? Onunla ilgili bilgi verimisiniz? Hayırlı akşamlar sunuyorum.
BAŞKAN- Tamam, o konuda ben. Buyurun Fazlı (TAŞKIRAN) bey.
Fazlı TAŞKIRAN- Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, sevgili katılımcılar iyi akşamlar diliyorum. Önce, komisyonlardan gelen raporlarda, birinci sırada yer alan İnsan Kaynakları ve Eğitim müdürlüğünden doğru mu ? Öyle hatırlıyorum gelen, konu ne kadar oy birliği ile kabul edilmiş olsa da, belediye hizmet alımları ve işler de aksamaması kriteri göz önünde bulundurulmuştur. Lakin Karşıyaka ve Bornova belediyelerinden belediyemize intikal eden birçok işçi görevleri dışında çalıştırıldı veya bankamatik memuru veya elemanı olduğu tarafımızdan saptanmıştır. Bu konuda bir dahaki mecliste, bize ve meclis üyelerine açıklama yapılmasını rica ediyoruz.
BAŞKAN- Evet, isimlendirin onları.
Fazlı TAŞKIRAN- Bizde var. Vereceğiz o isimleri tamam Başkanım.
BAŞKAN- Tamam, bana verin o isimleri ben çalışma yapayım.
Fazlı TAŞKIRAN- Sonra, bu Pazar yerlerimizdeki engelliler için ayrılan stantların sayısının artırılması veya % 65, % 70 engelli olan insanlarımız var. Geçimini her ne kadar engelli maaşı olsa da bir şey satıp, bir emek üretip, para kazanmak istiyorlar. Dolayısıyla bunlarında Pazar yerlerindeki payın artırılması hususunda destek isteyeceğiz. Yine geldik genel siyasete burada Cumhuriyet Halk Partisi de olsa AK Partili de olsa bütün meclis üyelerine saygı duyuyoruz. Hasan bey de bizim büyüğümüzdür. Başkan Vekili de bizim büyüğümüzdür. Hanımefendi biraz önce dedi ki; ?Sesinizi yükseltmeyin?. Bu saygısızlığımızdan dolayı değil. Burada Bayraklının ve Türkiye?nin konularını konuşuyoruz, lütfen bunu saygısızlık olarak almayın. Beytülmal dedi, Başkan Vekilim saygı duyuyoruz kendisine, yaşına hürmeten ama, Bayraklı?nın malları da Beytüllahim midir, değil midir? Bunu size ve meclisin taktirine bırakıyorum. Hasan bey şahsımla ilgili dedi ki, ona saygı sunuyorum büyüğümdür ellerinden öperim her zaman. Evet, hepimiz başka başka partilerden gelmiş olabiliriz. Sizde bir dönem Karşıyaka?da yönetimde bulundunuz. Bu son seçimlerde de son haftaya kadar, yani meclis üyeliği listesinin açıklanacağı son haftaya kadar bizimle beraberdiniz saygı duyuyoruz size daha sonra kendi düşüncenizle ayrıldınız. Yarın öbür gün bizim hakkımızda ne diyebilirsiniz? Bizim anlımız ak, hangi partiden geldiğimiz bellidir, yönümüz bellidir, yolumuz bellidir, on iki yıldır iktidarda olan bir partinin hizmetkarı olarak, halktan beli bir oy alarak buraya geldik. Hatice hanımın mecliste odası varmış, yokmuş saygı duyarım. Hiçbir şekilde eleştirmem, nihayetinde Grup Başkan Vekilidir. Benim bildiğim, Büyükşehirde de Grup Başkan Vekilinin odası vardır. Dolayısıyla biz bunları eleştirmiyoruz, ama lütfen buradaki eleştirilerimizi daha insani, daha insancıl ve saygı değer ölçüde yapmanızı rica ediyorum. Hepinize, iyi akşamlar diliyorum.
BAŞKAN- Evet, teşekkür ederim. Böylece Kemal beyle çelişkili bir konuşma oldu. Kemal beyin konuşmasını fazla, Ali bey lütfen döner misin? Bugün yeterince konuştuk, güzel bir meclis oldu. Bir dakika, ben sizi önce Mikail?in düğününe takılarınızla bekliyorum. Yani ona göre, Mikail benim eski yol arkadaşlarımdan, eski SHP?li o, SODEP? mi ? SHP?mi ? SHP. Yemek vereceğim ben size tamam.
Mikail BİLİCİ- Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar ben. Arkadaşlar önemli bir konu.
BAŞKAN- Bir dakika arkadaşlar.
Mikail BİLİCİ- Sayın Başkan lise döneminde, ortaokul son sınıflarda devrim oldu ondan önce benim mahallelerimde ağabeylerim vardı. İsimleri hafızamda.
BAŞKAN- Ali bey, lütfen bakın Mikail bey konuşuyor.
Mikail BİLİCİ- Süleyman KARAKAYA, Musa, Ali ALTINTAŞ, Battal bey. Dört, beş kişi vardı. Devrimciydi bunlar, bizde devrimciydik o zaman.
BAŞKAN- Bir dakika, arkadaşlar. Ali bey.
Mikail BİLİCİ- Arkadaşlar, hala devrimciyim ben.
BAŞKAN- Ak devrimci, Ak.
Mikail BİLİCİ- Ben şunu söylüyorum arkadaşlar lütfen. Benim hocalarım var, çok değerli hocalarım var, mahalle arkadaşlarım komşularım var. Benim onlara ihanetim olmaz. Sayın Başkandan ricam bu mecliste bütün İzmir?e örnek olacak olaylar olsun, çok özel ve çok özgür sesler olsun. Burada meclisin keyfi çıkar. İnanın, özel ve özgün ses kesildiği zaman meclisin tadı kaçar. Şimdi ben, Başkan açtı anladığım kadarıyla o ağabeylerimizle diyaloğu olan bir Başkanımız. Sayın Başkanında sağlam militan bir siyasetçi olduğunu ben iyi bilirim. Öyle pabuç bırakmaz. Hayır, hayır geçmişi konuşuyoruz. Sayın Başkan, benim geçmişi ya lütfen açıklıyorum. Tabi, tabi ederiz.
BAŞKAN- Ali bey, Mikail beyi dinler miyiz? Eski ilçe Başkanınız.
Mikail BİLİCİ- Bir saniye arkadaşlar. Süleyman bu ismini saydığım kişilerin. Söylevi neydiyse yaşantıları da oydu. Ben onları bu yüzden seviyordum. Onlarla sabahtan akşama kadar sohbet edeceksin deseler. Ali beyin, Ali ALTAN?ın, ALTANSOY vefat etti. O dört tane devrimci arkadaşla ben şu kadar bedel ödeyerek gece sabaha kadar sohbet ederim. Onlarla olan sohbete doyulmaz çünkü onlar devrimciydi, özeldi ve ideolojisi vardı. Değerli arkadaşlar, emekten kimse benden taviz beklemesin. Herkes sınıfını bilsin, hayvanlar sınıfını bilirken bizim sınıfımızı bilmememiz çok ayıp olur. O yüzden sizden ricam buradaki ölçütler, değerler, eyvallahsız konuşmalar olacaktır. Ben demin meclis üyesinin görevlerinin bir tanesini söyledim, gerekirse hepsini de söylerim. O yüzden sayın Başkana bu yakıştırmayla kalsaydık bu açıklamayı yapmasaydık sıkıntı olacaktı. Açıklama gereği gördük, teşekkür ederim.
BAŞKAN- Evet, bende teşekkür ederim. Mikail beye bir konuyu burada açıklayalım. Bu uyuşturucu ile ilgili, Cengizhan mahallesinden belediyede çalışan yüzün üstünde arkadaşımız var. Sizin oturduğunuz mahallede, bir o konuyu konuşalım.
Mikail BİLİCİ- Değerli arkadaşlar, sayın Başkana, kendi mahallemle istihdamla ilgili söyleyebilecek hiçbir şeyi? ben Hasan beyin yerinde olsam CHP Belediye Başkanı, bütün oy dikey yapılanmadan, o bölgelerde biz güçlüyüz. Ama istihdam o bölgelerde. Ben bir şeyler sorgulardım, İlçe Başkanlığı yaptım veya İlçe Başkanlığımda benim karşımda konuşanlar öyle sayın Başkanın karşısında konuşma şeyi de değil. Ama ben belediye imkanlarına, benim mahallemde hırsızlık bitti. Yani şimdi ne yapalım? Doğruyu söyleyemeyecek kadar,
BAŞKAN- Bunların içinde uyuşturucu,
Mikail BİLİCİ- Bilmiyorum onu ama benim mahallemde o olay var. Benim mahallemde tek değil on yedi, on sekiz mahallede hat safhada bu olay. Benim tepkim, iki günde üç günde bir geceleri inmeler, yüzümün gözümün yırtılmalarıydı. O günde Pazartesi gününe denk geldi. Ama o kendi mahallemdeki komşularımdan, o mahalledeki istihdamdan, o mahalledeki sıkıntıdan dolayı giderilmesine, belediyeye sayın Başkana da ayrıca teşekkür ediyorum.
BAŞKAN- Evet, teşekkür ediyoruz. Sağ olun arkadaşlar burada kapatalım.
VI. TOPLANTIYA KATILAMAYAN MECLİS ÜYELERİNİN MAZERETLERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ
BAŞKAN- Faysal YILDIZ, Adem SEÇİLMİŞ, Ali ŞENAY, Hasan SURÖZÜ?nün mazeretini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler ? Oy birliği ile kabul edilmiştir.
VII. TOPLANTI GÜN VE SAATİNİN TESPİTİ VE KAPANIŞ
BAŞKAN- 1 Temmuz Salı günü, toplanmak üzere meclisi kapatıyorum.
Hasan KARABAĞ
Başkan
Ayşegül BAHADIR Sema TURAN
Üye Üye